Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 50/1-a. maddeleri gereğince mahkûmiyet


Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın olaydan yaklaşık iki saat sonraki ölçüme göre 185 promil alkollü olarak kullandığı araçla seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışına çıkması ile sonuçlanan olayda, sanığın kastının yoğunluğu, almış olduğu alkolün miktarı ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Olay gecesi daha önce alkollü araç kullandığından bahisle sürücü belgesi geri alınmış olan sanığın, olaydan yaklaşık 2 saat sonraki ölçüme göre 1,85 promil alkollü halde, idaresindeki otomobil ile, meskun mahalde, 7 metre genişliğindeki asfalt kaplı buzlu yolda seyir halindeyken, keskin virajlı bölümden geçtiği sırada, direksiyon hakimiyetini kaybederek soldan yol dışına çıkması şeklinde gerçekleşen olayla ilgili, kovuşturma evresinde aracı kendisinin kullanmadığını ve buna dair tanıklarının bulunduğunu beyan etmesi üzerine mahkeme tarafından tanıklarının açık kimlik bilgileri ve adreslerinin bildirmesini istendiği ancak bir sonraki celse sanığın bu hususa ilişkin bir dilekçe sunmadığı gibi duruşmaya da gelmemesi üzerine yokluğunda karar verildiği, sanığın her türlü tesirden uzak samimi ilk ifadesinde aracının hızlı olduğu için virajı alamadığını ve yoldan çıkarak soldaki tarlaya doğru savrulduğunu, yola çıkmadan önce alkol aldığını, olayın viraja hızlı
girmesinden kaynaklandığını ifade etmesi ve bu ikrarı doğrulayan alkol raporu karşısında temyiz dilekçesine eklediği tanıkların imzalı beyanlarına itibar edilemeyeceği ve ekli şikayet dilekçeleri konusunda gereğinin mahallinde yerine getirileceği anlaşılmakla; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.