Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/220
Karar No: 2020/4401

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/220 Esas 2020/4401 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Hazine ile davacı arasındaki tescil davasında, mahkeme tarafından verilen karar temyiz edilmiştir. Yargıtay bozma ilamında, fen bilirkişi raporunda yer alan bölümün geometrik şeklinin farklı olduğu ve davacının adına tescili talep ettiği taşınmaz bölümünün jeoloji bilirkişi raporunda belirtilen hafriyat dökülü bölümlerin dahil olup olmadığının anlaşılmadığı belirtilmiş ve bu nedenle bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkemece bu yönde hareket edilmediği için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kanun'un 14. ve 17. maddeleri olarak belirtilmiştir.
16. Hukuk Dairesi         2018/220 E.  ,  2020/4401 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölüm üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun bulunmadığı, davacı adına tesciline karar verilen (A) bölümünün geometrik şeklinin 24.11.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporu ile 08.12.2014 havale tarihli jeoloji mühendisi bilirkişi raporunda tamamen farklı olduğu, jeoloji bilirkişi raporunda kullanımda olmayan ve hafriyat dökülü alan olarak gösterilen bölümlerin de davacı adına tesciline karar verilen bölümlerin içerisinde yer alıp almadığının anlaşılamadığı belirtilerek, dosyanın aynı bilirkişilere tevdii ile, hakkında davacı adına tescil hükmü kurulan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm içerisine jeoloji bilirkişi raporunda belirtilen hafriyat dökülü bölümlerin dahil olup olmadığının ve davacının adına tescil talep ettiği taşınmaz bölümünün de birlikte düzenleyecekleri kroki de gösterilmesinin istenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine ve kabule göre de davanın kısmen kabulü ile 13.497,60 metrekarelik bölümünün davacı adına tesciline karar verildiğine ve davalı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre reddedilen bölüm yönünden davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 27.10.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.497,60 metrekarelik kısma ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünde, davacı yararına, 3402 sayılı Kanun"un 14. ve 17. maddeleri gereğince zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Aktif dere yatağında ve etki alanında kalmayan bir taşınmazın, diğer koşulların mevcudiyeti halinde, niteliğine göre zilyetlik ve imar-ihya yoluyla kazanılması hukuken mümkün bulunmakta olup, ne varki Mahkemece, taşınmaz başında 31.10.2014 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihyanın başladığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrıca ve açıkça sorularak belirlenmemiş, jeoloji mühendisi" bilirkişi tarafından hazırlanan 09.12.2014 tarihli raporda, dava konusu alan üzerinde (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümler üzerine dolgu malzemesi döküldüğü belirtilerek buna ilişkin fotoğraflar da eklenmesi nedeniyle ziraat bilirkişisi raporu ile arada çelişki oluştuğu halde Mahkemece bu çelişki üzerinde de durulmamıştır.
    Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca ulaşılabilmek için Mahkemece, taşınmaz başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi ve 1 jeoloji mühendisi, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve fen elamanından oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın geçmişteki ve hali hazırdaki niteliğini, konumunu, bitki örtüsünü, kullanım durumunu, halen dere yatağı olup olmadığını, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü açıklayan, komşu taşınmazlarla karşılıklı değerlendirmeyi ve taşınmazın her yönden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki ziraatçi bilirkişi raporlarını da irdeleyen, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi için hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından büroda yapılacak inceleme ile dava tarihinden 15-20 ve 25 yıl öncesine ait en az 3 zamanda birbirini izleyen, bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak gözlemlenmek suretiyle taşınmazın dere yatağı olup olmadığını, imar-ihya yapılmış ise tamamlandığı tarihi ve tarımsal amaçlı zilyetliğe başlandığı tarihi belirtecek şekilde rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden, taşınmazda hangi alanın kullanıldığını, hangi alanın dere yatağında hafriyat dökülü vaziyette olduğunu açıklayan, taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı ya da dereden kazanılıp kazanılmadığı ve halen derenin aktif etkisi altında kalıp kalmadığı hususlarında kot farkının da gösterildiği rapor alınmalı ve bu raporda önceki jeoloji mühendisi raporunun irdelenmesi ve çelişkilerin giderilmesi istenilmeli; fen bilirkişisine, taşınmazın belirlenecek durumu ile ilgili olarak, sınırlarını gösterir bütün yönlerinden çekilmiş fotoğrafların eklendiği, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi