Esas No: 2022/2614
Karar No: 2022/8711
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2614 Esas 2022/8711 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/2614 E. , 2022/8711 K."İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ...'ın, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri gereğince 91.328,18 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/931 esas, 2017/368 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin ... İcra Ceza Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli ve 2017/108 değişik iş sayılı kararı ile kesinleşmesini müteakip, Cumhuriyet savcılığınca yapılan 5941 sayılı Kanun'un 5/1. fıkra 2. cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine oluşan tereddüdün giderilmesi talebi üzerine, cezanın infazının devamına ilişkin ... İcra Ceza Mahkemesinin 10/01/2018 tarihli ve 2016/931 esas, 2017/368 sayılı ek kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 18.01.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2022 tarihli ve KYB. 2022-14761 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1-... İcra Ceza Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli ve 2017/108 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
... İcra Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2016/931 esas, 2017/368 sayılı kararına karşı başvurulması gereken kanun yolu istinaf olmasına rağmen itiraz yolunun açık olduğunun belirtildiği, gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde muhatap sanığa tebliğ edildiği, sanık müdafi tarafından süresi içinde itiraz (istinaf) başvurusunda bulunulduğu, dosyanın itirazen inceleme için ... İcra Ceza Mahkemesine gönderildiği ve ... İcra Ceza Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli, 2017/108 değişik iş sayılı kararı ile mahkemece yapılan yargılamanın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine (kesin olarak) karar verildiği ve hükmün (usulsüz olarak) kesinleştiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 264. maddesinde yer alan " (1) Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.(2) Bu hâlde başvurunun yapıldığı merci, başvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir." yer alan şeklindeki düzenleme karşısında, itirazı inceleyen merci tarafından itiraz (istinaf) isteminin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesine gönderilmesi gerekirken işin esasına girilerek itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
2-... İcra Ceza Mahkemesinin 10/01/2018 tarihli ve 2016/931 esas, 2017/368 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede;
10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun'un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan, “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin iptal edildiği,
Her ne kadar 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği belirtilmiş ise de; söz konusu iptal kararının sanık lehine bir durum ortaya çıkardığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesinde, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, sanığın hukuki durumun yeniden değerlendirilerek lehe olan, söz konusu iptal kararı sonrası yürürlük kazanan 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde yer alan, "(Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz." hükmü gereğince sanık lehine bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nun 272/1. maddesindeki “İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” şeklindeki düzenleme ile 264. maddesinin birinci fıkrasındaki “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” ve ikinci fıkrasındaki “Bu hâlde başvurunun yapıldığı merci, başvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, sanığın 91.328,18 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 25.04.2017 tarih, 2016/931 Esas – 2017/368 Karar sayılı kararında kanun yolunun sehven itiraz olarak gösterilmesi üzerine sanık müdafi tarafından süresi içerisinde verilen itiraz başlıklı dilekçenin istinaf istemi olarak kabul edilip dosyanın inceleme için ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, bu talebin itirazen incelenmesiyle verilen, itirazın reddine dair, ... İcra Ceza Mahkemesinin 2017/108 D.İş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğu, öte yandan henüz kesinleşmemiş bir karar ile ilgili olarak uyarlama yargılaması yapılmasından da söz edilemeyeceğinden, ... Cumhuriyet Başsavcılığının, Anayasa Mahkemesinin 26.07.2017 tarih, 2016/191 Esas – 2017/13 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, uyarlama talebi değerlendirilerek verilen, istemin reddine dair, ... İcra Ceza Mahkemesinin 10.01.2018 tarih, 2016/931 Esas – 2017/368 Karar sayılı ek kararının da hukuki değerden yoksun olduğu, her iki kararın da kanun yararına bozma istemine konu edilemeyeceği cihetle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 28.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.