20. Hukuk Dairesi 2013/9957 E. , 2013/10697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 13.02.2013 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.11.2013 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi, diğer taraftan Hazine vekili Av. ... ve Orman Yönetimi vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 30/09/2011 havale tarihli dilekçe ile; yörede yapılan genel arazi kadastro çalışmalarında ceddinden intikalen ve taksimen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin yararına oluştuğundan davacı adına tesbit edilen 239 ve 241 parsel sayılı taşınmazların tapulama hâkimliğinin 24.06.1983 günlü 1982/131-241 ve 05.07.1983 günlü 1982/69-280 sayılı kararları ile orman sayılan yerlerden oldukları gerekçesiyle tesbit harici bırakıldıkları, ancak, 6831 sayılı Kanuna göre 2005 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışmasında orman sınırı dışına çıkartıldığını iddia ederek, genel arazi kadastrosu yapan tapulama komisyonu kararı gibi davacı adına tesciline karar verilmesi istemi ile davalı Hazineye husumet yöneltilerek dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, 3402 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, taşınmazların orman niteliğinde olduğundan özel mülkiyete konu olamayacakları, imar ve ihyanın bulunmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığı, Tapulama Mahkemesinin 1982/131 Esas - 1983/241 Karar ve 1982/69 Esas - 1983/280 Karar sayılı kararlarının kesin hüküm oluşturduğu, taşınmazın 2/B niteliğinde orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olması halinde de zilyetlikle kazanılamayacağından Hazine adına tescilinin gerektiği savunmasıyla davanın reddine ve Türk Medenî Kanununun 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Yargılama sırasında Orman Yönetimi ve ...Köyü Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilerek açılan dava, temyize konu dava ile birleştirilmiştir.
Davalı ... Yönetimi vekili, 23/05/2012 havale tarihli cevap dilekçesi ile; çekişmeli taşınmazların Tapulama Hâkimliği kararı ile orman olarak tescil harici bırakıldıkları, davanın süresinde açılmadığı, Devlet Ormanlarının zilyetlikle kazanılamayacağından davanın reddini savunmuştur.
Davalı Köy Tüzelkişiliği temsilcisi dava ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların Tapulama Hakimliği kararı ile orman niteliğiyle tescil harici bırakıldıkları, orman tahdidinin kesinleştiği tarihe kadar zilyetlikle iktisap edilemeyecekleri, yörede yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmasında orman niteliğini kaybettiklerinden Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldıklarından zilyetlikle iktisaplarının
mümkün bulunmadığı, ayrıca, orman sınırı dışına çıkarılma tarihlerinden itibaren de 20 yıllık sürenin dolmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Türk Medenî Kanununun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi gözönünde bulundurularak 2006 yılında yapılıp 03.04.2006 – 03.10.2006 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman tahdidi ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1977 yılında yapılmış ve sonuçları 07.07.1977 – 08.08.1977 tarihleri arasında ilân edilmiş, çekişmeli 239 parsel sayılı taşınmaz Tapulama Mahkemesinin 1982/131 Esas - 1983/241 Karar, çekişmeli 241 parsel sayılı taşınmaz ise, aynı mahkemenin 1982/69 Esas - 1983/280 Karar sayılı kararı ile orman sayılan yerlerden olduklarından tescil harici bırakılmışlardır.
1) Davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların tapulama hâkimliğinin 24.06.1983 günlü 1982/131 - 241 ve 05.07.1983 günlü 1982/69-280 sayılı kararları ile orman niteliğinde oldukları belirlenerek 766 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca tescil harici bırakıldığı ve hükmün temyiz kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği, bu hükmün tarafları yönünden kesin hüküm oluşturduğu, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/g maddesi ve bu yönetmeliği yürürlükten kaldıran 20.11.2012 gün 28473 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 16/g maddesi uyarınca Devlet Ormanı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan yerlerin Devlet Ormanı olarak sınırlandırılmasının gerektiği gözönünde bulundurularak, yerinde görülmeyen davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı gerçek kişiler tarafından, 1977 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda Tapulama Hâkimliği kararı ile Devlet Omanı olduğu için tapulama harici bırakılan taşınmazın Türk Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca tescilinin talep edildiği, bu neviden davalarda aynı Kanunun altıncı fıkrası uyarınca ilgililerin adlarına tescilini cevap dilekçesi veya bir katılma dilekçesi ile isteyebileceklerine göre, davalı Hazine vekili tarafından da 28.03.2012 tarihli dilekçe ile tescil talebinde bulunulduğuna göre, bu istem hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece istem hakkında hüküm kurulmaması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilin temyiz itirazlarının reddi ile mahkemece davacı gerçek kişilerin davasına yönelik olarak “Sübut bulmayan davanın reddine” şeklinde verilen hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile, TMK."nun 713/6 maddesi uyarınca yapılan karşı tescil istemine ilişkin olarak hükmün BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 990,00 TL Yargıtay temyiz duruşması vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Hazine ve Orman Yönetimine verilmesine 26/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.