MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği... Köyü, Köy Civarı Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile 15.04.2008 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide belirlenen 5378,25 m2"lik taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, Hazine tarafından temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/06/2009 gün ve 2009/7842- 9659 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “ mahkemece, yörede arazi kadastrosunun ne zaman yapıldığı ve davalı yerin niçin tesbit dışı bırakıldığı; orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmadığı, komşu parsel tutanak ve kayıtlarının getirtilip uygulanmadığı, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda da taşınmazın memleket haritası üzerindeki konumu elle çizilmek suretiyle gösterildiğinden raporun doğruluğunun denetlenemediği açıklandıktan sonra, değinilen hususların araştırılması, sonucuna göre bir hüküm kurulması “ gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karar, Hazine tarafından taşınmazın Hazine adına tescili yolunda talepleri bulunduğu halde, mahkemece, bu yolda olumlu- olumsuz bir hüküm kurulmamış olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; Hazinenin 01/02/2012 tarihli dilekçe ile çekişmeli yerin Hazine adına tescilini istediği gözlenmiştir. Mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hüküm yerinde ise de Hazinenin bu istemi hakkında olumlu- olumsuz bir hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 28/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.