12. Ceza Dairesi 2021/3671 E. , 2021/6588 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/10/2020 tarihli ve 2020/6418 soruşturma 2020/2249 esas 2020/235 sayılı seri muhakeme usulüne tabi talepnamenin kabulüne ve sanığın anılan Kanunun 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 50/1-a, 52/2. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250/4. maddeleri gereğince 1.200,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bolu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2020 tarihli ve 2020/646 esas 2020/560 sayılı kararına karşı sanık müdafii tarafından yapılan itirazın kabulüne ilişkin merci Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2020 tarihli ve 2020/751 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250/2. maddesindeki“Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri, şüpheliyi, seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirir.”, aynı Kanunun 250/3. Maddesindeki “Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi halinde bu usul uygulanır.", anılan Kanunun 250/9. maddesindeki “Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirtilen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Mazaretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır.”, aynı Kanunun 250/14. maddesindeki “Dokuzuncu fıkra kapsamında Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir.”, Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 14. maddesindeki "Mahkeme, eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu, bu usulün şüpheliye Kanunda öngörülen koşullar çerçevesinde teklif edildiği ve şüphelinin bu teklifi müdafii huzurunda özgür iradesiyle kabul ettiği kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Her ne kadar Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2020 tarihli kararı ile “..sanığın dosyaya yansıyan olumsuz kişiliğinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, hükümde TCK"nın 62. maddesinin sanık hakkında tatbik edilmemesine ilişkin yeterli ve tatmin edici bir açıklama yapılmayıp, soyut gerekçelere yer verilmesi usul ve yasaya göre yerinde görülmeyerek.." gerekçesi ile itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
Somut olayda, Cumhuriyet başsavcılığı tarafından şüpheliye hakkındaki isnat, seri muhakeme usulüne ilişkin açıklama ve bu usule ilişkin haklarını içerecek şekilde tekliften önce Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 10/1. maddesi gereğince bilgilendirmenin yapıldığı, 05/10/2020 tarihinde Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulü kapsamında şüpheliye tüm sonuçları ile belirtilen teklifin müdafii huzurunda kabul edildiği, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/10/2020 tarihli talepnamenin anılan Mahkemesince kabul edilmesi ile talepte belirtilen doğrultuda aynı gün karar verildiği anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanunun 62. maddesine ilişkin olarak indirim uygulanmasının mahkemenin takdirinde olduğu gibi talepnamede belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurulmasının bir zorunluluk olduğu, merci tarafından yapılacak incelemenin isnat olunan suçun seri muhakeme usulü kapsamında olup olmadığı ve 5271 sayılı Kanunun 250/3. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususları ile sınırlı olduğu, bu nedenle talepnameyi inceleyen Asliye Ceza Mahkemesinin sınırının itirazı inceleyen merci Ağır Ceza Mahkemesinin inceleme sınırını da kapsadığı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle,
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/04/2021 gün ve 94660652-105-14-5310-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Seri muhakeme usulünün uygulanmasını kabul eden şüpheli hakkında düzenlenen talepnamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi üzerine kurulan hükme karşı itiraz edilebileceği 5271 sayılı CMK"nın 250/14. maddesinde düzenlenmiş, Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 15. maddesinde ise itirazın genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Ancak, itiraz her ne kadar genel hükümlere tabi olsa da, itiraz üzerine yapılacak denetim sınırlıdır. Yönetmeliğin 14. maddesinde, hüküm kuracak olan mahkemenin talepnameyi eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olup olmadığı, bu usulün şüpheliye Kanunda öngörülen koşullar çerçevesinde teklif edilip edilmediği ve şüphelinin bu teklifi müdafii huzurunda özgür iradesiyle kabul edip etmediği açısından değerlendireceği düzenlenmiştir. Kurulan hükmü itiraz üzere inceleyen mahkemenin de denetim sınırları bu kapsamda olmalıdır. 08.07.2021 tarihli 7331 sayılı Kanun değişikliği ile CMK"nın 250. maddesine eklenen "İtiraz mercii, itirazı üçüncü ve dokuzuncu fıkralardaki şartlar yönünden inceler." şeklindeki ikinci cümle de itirazın sınırlarını açıkça belirlemiştir. Bu düzenleme uyarınca, itiraz mercii Yönetmeliğin 14. maddesinde yer alan hususlara ek olarak ayrıca talepname doğrultusunda hüküm kurulup kurulmadığını da denetleyebilecektir.
Somut olayda, itirazı inceleyen Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, TCK"nın 62. maddesinin uygulanmamasına yönelik inceleme yapma yetkisinin olmadığı anlaşılmakla, yukarıda bahsi geçen hususlarda aykırılık teşkil etmeyen karara yönelik yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2020 tarihli ve 2020/751 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 05.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.