3. Hukuk Dairesi 2019/4726 E. , 2020/548 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki alacak davasına dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14/10/2015 tarihli ve 2014/333 E. - 2015/404 K. sayılı bozulması hakkında dairece verilen 01/07/2019 tarihli ve 2017/4806 E. - 2019/6008 K. sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, mülkiyeti davalıya ait olan ... Köyü ,... Mevkinde bulunan 101 ada 77 parsel 41.315 m2 tarlanın batı kısmında bulunan 2.315,00 m2 bahçeli alanın 08/02/2014 tarihli kira sözleşmesi ile ücreti peşin tahsil edilmek kaydı ile 49 yıllığına tarafına kiralandığını, sözleşmeye sehven kira süresinin 30 yıl yazıldığını ancak şahitlerin bilgisinde sözleşmenin 49 yıllığına yapıldığını, 49 yıllık kira bedelinin peşin olarak ödenmiş olmasına rağmen davalının kiralanan yeri satmak sureti ile kira sözleşmesini feshettiğini, kira bedelinin sözleşmede ne kadar olduğunun açıkça belirtilmediğini ancak 2135 m2"lik bahçenin yıllık kira bedelinin ne kadar olacağının bilirkişi marifetiyle tespit edilebileceğini ileri sürerek, peşin ödenen kira bedeli olan 49.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yapılan sözleşme metninden anlaşılacağı üzere sözleşmenin şekli olarak imzalandığını, kendisinin 30 yıllık bedele imza attığını, sözleşmenin altına yazılan 49 yıllık süre ve bedelin ödendiğine dair ibarelerin sonradan yazıldığını, bu konuda kendisinin muvafakati ve altında imzası bulunmadığını, sözleşmede belirtilen yerle ilgili bir bedel almadığını, bu konuda davacı tarafın yapılan ödeme miktarını ve ödemeyi ispat etmesi gerektiğini, sözleşmede bedelin belirtilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile bedel alındığı konusunda mahkemece kanaat oluşması halinde 2.315m2’lik yerin ne kadara kiralanacağı ve bunun 30 yıllık değerinin peşin ödenmesi kaydı ile yıllık kiraların ortalama peşin sermaye değerinin belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm; davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi"nin 01.07.2019 gün, 2017/4806 Esas ve 2019/6008 Karar sayılı ilamı ile ispat yükünün davalı tarafta olduğu belirtilmek suretiyle yemin teklif etme hakkı hatırlatılması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, işbu ilama karşı davalı tarafından süresi içinde kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan 08/02/2014 tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın ücreti peşin tahsil edilerek davacıya 30 yıllığına kiraya verildiğinin yazıldığı ve bu kısmın altına imza atılmak suretiyle sözleşmenin hazırlandığı, yine aynı metin altına sözleşme süresinin 49 yıl olduğunun yazıldığı ancak bu kısmın parafsız olduğu anlaşılmaktadır. Davacı açmış olduğu işbu dava ile sözleşme süresinin 49 yıl olduğundan bahisle peşin ödenen kira bedellerinin iadesini talep etmiş, davalı ise sözleşmede parafsız bulunan kısmın, sözleşmeye sonradan bilgisi dışında eklendiğini belirterek sözleşme süresinin 30 yıl olduğunu savunmuştur. Her ne kadar Mahkemece, kira süresi 30 yıl kabul edilerek, kira bedelinin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda takdir edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ve işbu karar Dairemizin 01.07.2019 tarihli ilamı ile; davalının savunmasını ispatlayamadığından bahisle davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılması gerektiği belirtilmek suretiyle bozulmuş ise de; sözleşme metnine sonradan eklendiği anlaşılan kısımlara, taraflarca paraf edilmediği ve davalı tarafça da kabul edilmediği için itibar edilemeyeceği tartışmasızdır. Bu durumda Mahkemece sözleşme süresinin 30 yıl olarak kabul edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ne var ki; aylık kira bedelinin ne kadar olduğunun ispat külfeti üzerinde olan davalı kiraya veren bu hususu ispat edemediğinden davacı kiracının dava dilekçesinde talep ettiği bir yıllık süreye isabet eden kira bedeli olan 1.000,00 TL üzerinden hesaplama yapılarak sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Davalının karar düzeltme istemin kabulü ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.07.2019 gün, 2017/4806 Esas ve 2019/6008 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahalli mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 23.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.