Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3984
Karar No: 2020/570
Karar Tarihi: 23.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3984 Esas 2020/570 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/3984 E.  ,  2020/570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar, murislerinin davalı ile ortak hayvan besiciliği yaptığını,bunun için kredi çekildiğini, hayvanlar ve araç aldıklarını, murislerinin davalıdan alacağı da olduğunu, murislerinin vefatından sonra davalının hayvanları sattığını ileri sürerek paylarına düşen ( yaklaşık 27.500.00.- TL ) nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir .
    Davalı, davacıların murisleri ile ortaklaşa besi işi yaptıklarını, ortaklığa ait borçların olduğunu,ortaklık borçlarını ödeyince elinde kalanın yarısını davacılara vereceğini belirtmiştir Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; ... plaklı aracın yarısının değeri olarak 7.750,00 TL tazminatın ve 13.200,00 TL hayvan bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2.500,00 TL para alacağına ilişkin talebin reddine karar verilmiş ,hüküm davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/10978 esas 2017/13947 karar sayılı 16/10/2017 tarihli ilamıyla;
    “ Davacıların murisi Mail ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Adi ortaklık ilişkisi davacıların murisi Mail "in 06/03/2012 tarihinde vefat etmesi ile son bulmuştur.
    Adi ortaklık ilişkisi, TBK"nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir.
    ....Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK"nun 297.maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır.
    Uyuşmazlığın yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözümlenmesi gerekirken bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yanılgılı ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş,” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Söz konusu bozma ilamına uyulmasının ardından mahkemece; tasfiye raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, ... plaklı aracın yarısının değeri olarak 7.750,00 TL tazminatın ve 13.200,00 TL hayvan bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2.500,00 TL para alacağına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmakla birlikte bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.). Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Bozma ilamında belirtildiği üzere adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin ilk aşamada; ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığı (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmeli, yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmeli, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde, taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, tasfiye memurunun belirlediği malvarlığı bilançosu taraflara tebliğ edilmeli, bu husustaki itirazları da karşılanıp, toplanacak delillere göre değerlendirilmelidir.
    Dosyanın incelenmesinde; bozma sonrası alınan raporda tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda adi ortaklığın aktifinin hesaplanmasında araç ve hayvan bedeli yönünden isabetsizlik bulunmadığı, ancak pasif yönünden ise kredi borcunun ödendiği ve hayvan giderine ilişkin belge sunulmadığından borçsuz olarak kabul edildiği görülmektedir. Ziraat Bankasına yazılan müzekkere cevabına göre, ortaklığa konu kredinin davacıların murislerinin vefatı nedeniyle hayat sigortası tarafından kapatıldığı, mirasçılara ise ek ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Ayrıca ortaklığa konu hayvanların satış tarihi 04/04/2012 itibariyle değerleri belirlendiğine göre bu tarihe kadar yaşamlarını devam ettirebilmeleri için giderlerinin bulunması hayatın olağan akışı içerisindedir.
    O halde, mahkemece; ortaklığa konu kredi nedeniyle hayat sigortasından mirasçılara ödenen bedelin araştırılması, daha önce ödenen kısmın iadesi kapsamında olup olmadığının belirlenmesi, bu kapsamda olduğu takdirde ortaklığa ait bedelin mirasçılara ödendiğinin dikkate alınması, ayrıca murisin ölümünden satış tarihine kadar hayvanlara yapılan giderin bilirkişi tarafından tespit edilmesi sonucu tasfiyenin tamamlanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi