Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9147
Karar No: 2013/21029
Karar Tarihi: 10.09.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/9147 Esas 2013/21029 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı banka, davalıların tüketici kredisi ve kredili mevduat sözleşmelerine dayanarak kredi borçlarını ödemedikleri için toplam 87.244,16 TL tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davacı bankanın sunulan sözleşmeleri ve kasa tediye fişlerinin, banka yetkililerince usulsüz olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak dosyada bulunan sözleşmeler, davalı ...'in borçlu olarak imzaladığı görülmüştür ve diğer davalıların kefil olarak imzalarının bulunması da kabul edilmiştir. Bu durumda asıl borçlu olarak iddia edilen davalı ...'in imzasının kendisine ait olup olmadığı açıklığa kavuşturulması için isticvap davetiyesi gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin eksik inceleme ve araştırma yaparak davanın reddine karar vermesi bozma nedeni sayılmıştır.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK’nın 169 vd. (HUMK.nun 230 vd) maddeleri. Bu maddeler, mahkemelerin isticvap davetiyesi göndererek taraflardan bilgi talep etmesi ve gerekli inceleme ve araştırmaları yapması konusunda düzenlemeler içermektedir.
13. Hukuk Dairesi         2013/9147 E.  ,  2013/21029 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı banka, davalılardan ...’in 10/11/1998 tarihinde imzaladığı “Tüketici Kredisi Sözleşmesi” ile 3.955,62 TL’lik ve 09/11/1998 tarihli “Kredili Mevduat Sözleşmesi” ile 2.500,00 YL’lik kredi kullandırıldığını, diğer davalıların kefil olarak imzaladıklarını ve borçluların kullandıkları bu kredileri ödemeyerek temerrüde düştüklerini, 4/12/2000 tarihinde çekilen ihtarname ile borcun ödenmesinin istendiğini ancak hiçbir ödeme olmadığını belirterek dava tarihi itibariyle toplam 87.244,16 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan ... ve ... davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamış; diğer davalı ... ise kendisinin böyle bir kefaletinin olmadığını ve sahte evraklarla kendisinin sorumluluk altına sokulduğunu, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı vekilinin asıl borçlu olan ... hakkında verilen karara yönelik temyizine gelince;
    Mahkemece, “davacı banka tarafından dosyaya sunulan alacağın dayanağı sözleşmeler ve kasa tediye fişlerinin davacı bankanın Sirkeci şubesi müdürü, Nuh Kurt ve müdür yardımcısı ... Gümrükçü tarafından dava dışı şirket, firma ve kişilere kredi kullandırmak için usulsüz olarak düzenlendiği, bu sözleşmelere dayalı olarak içlerinde davalılar, ... ve...ın’da bulunduğu kişilerin sahte imzaları ile kredi açıldığı, bu kişilerin bankaya gelmedikleri, imzalarının şirket yetkililerince temin edildiği, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 29/05/2009 tarihli kararı ve eklerinden anlaşılmaktadır. Davacı banka tarafından dava dışı
    şirket yada firmalara usulsüz kredi kullandırılması sırasında davalıların isimlerinin yer aldığı sözleşmeler ile kasa tediye fişlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Davacı banka dava tarihi itibari ile davalılardan alacaklı olduğu iddiasının kanıtlanması yönünde banka yetkililerince usulsüz olarak düzenlenen sözleşmeleri ve kasa tediye fişlerini dosyaya delil olarak sunmuştur. Davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu iddiasının kesin ve inandırıcı deliller ile kanıtlanamadığı, davalı borçluların borca yönelik itirazlarının haklı olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Eldeki davayı davacı banka, davalılardan ...’in asıl borçlu olarak imzaladığını iddia ettiği 10/11/1998 tarihli “Tüketici Kredisi Sözleşmesi”ne ve 09.11.1998 tarihli “Kredili Mevduat Sözleşmesi”ne dayanarak açmıştır. Dosyada bulunan sözleşme örneklerinden sözleşmeleri davalı ...’in borçlu olarak imzaladığı açıkça anlaşılmaktadır. Her ne kadar diğer davalılarında kefil olarak imzalarının bulunduğu görülmekte ise de banka müdürü ve müdür yardımcısı hakkında açılan ceza dava dosyasında kefil olan davalıların sözleşmeleri imzalamadıkları maddi vakıaları kararda tartışılmış ve kabul edilmiştir. Ne var ki, davalı olan sözleşmeleri asıl borçlu sıfatı ile imzaladığı iddia edilen ... hakkında ceza dosyalarında da kabul edilmiş bir vakıa bulunmamaktadır. Davalı ... davaya gelip savunmada bulunmadığına göre hakkındaki aleyhe olan iddiaları kabul etmediğinin kabulü gerekir. Ne var ki, ortada da taraflar arasında imzalandığı iddia edilen sözleşmeler ve davalı asıl borçlu tarafından paraların çekildiğine dair makbuzlar bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, adı geçen davalının sözleşmelerdeki ve ödeme makbuzlarındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunun 6100 sayılı HMK’nın 169 vd. (HUMK.nun 230 vd) maddeleri gereğince isticvap davetiyesi gönderilmek suretiyle mahkemeye çağrılması, isticvap davetiyesine mazeretsiz olarak duruşmalara katılmaması ve imza örnekleri vermemesi halinde sözleşmelerdeki ve makbuzlardaki imzalarının kendisine ait olacağı hususlarının yazılması, duruşmaya gelmesi halinde ise savunmasının ve imza örneklerinin alınıp, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sözleşmelerdeki ve makbuzlardaki imzaların adı geçen davalıya ait olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No’lu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, yukarıda (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi