Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/32632
Karar No: 2015/9037
Karar Tarihi: 04.03.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/32632 Esas 2015/9037 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/32632 E.  ,  2015/9037 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı-karşı davalı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin, ücret ve prim alacağının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise cezai şart alacağı, ihbar tazminatı ve zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde 01.04.2007-30.11.2010 tarihleri arasında satış yöneticisi olarak çalıştığını, sigortasının on gün sonra bildirildiğini, bu on günlük ücreti ile 2010 Ekim ayı ücretinin ödenmediğini, iş yerinde haftanın beş günü 12.00-13.30 saatleri arasında yemek molası verilmek suretiyle 08.00-18.30 saatleri arasında çalıştığını, cumartesi günü 08.00-14.00 saatleri arasında çalıştığını, dini bayramlarda ve yılbaşı tatilinde çalışma yapılmadığını, diğer resmi tatillerde çalışıldığını, kota aşımı primi verildiğini, 30.11.2010 tarihi itibariyle yıllık satış miktarını geçmiş olduğundan ayrıca kota aşımı primine hak kazandığını belirterek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı karşı davacı vekili, davacının 17.04.2007 tarihinden itibaren işyerinde çalışmaya başladığını, taraflar arasında beş yıllık belirli süreli hizmet sözleşmesi imzalandığı, davacınıni iş sözleşmesi devam ederken şirket yetkilisine iş sözleşmesini istifa etmek suretiyle fesih etmiş olduğunu bildirdiği, davacının şirket ile ilişiğinin kesilmesinin öncesinde ve sonrasında iş sözleşmesinin özel şartlar başlıklı 9.ncu maddesine aykırı davrandığı, iş yasası ve iş sözleşmesi gereği sadakat özen itaat, rekabet etmeme, doğruluk ve bağlılığa uygun düşmeyen davranışlarına bulunmama, müşteri çevresini çalmama afaki iyi niyet kurallarına uygun davranma gibi borçlarına riayet etmediğinin tespit edildiği, davacının müşteri çevresinde üçüncü kişilerle birlikte davalı şirketle haksız rekabet etmek için istifa ettiği, müvekkili şirket zararına iş ve işlemlerde bulunduğu,iş sözleşmesinin beş yıllık süre dolmadan feshi halinde cezai şart öngörüldüğünü belirterek asıl davanın reddine, cezai şart ihbar tazminatı ve müvekili şirketin zararının davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar davacının ücretinin miktarı, fazla mesai yapıp yapmadığı, ücret ve yıllık izin alacağının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarım serbestçe kararlaştırabilirler.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, davacı aylık net 1.800,00 TL aldığını ileri sürmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının net 1.850,00 TL ücret aldığını kabul edilmiştir. Dosyada bulunan ücret bordroları imzasızdır. Davacı ve davalı tanık beyanları davacının ücretinin tespiti bakımından yeterli değildir. Hal böyle olunca yukarıda belirtilen esaslara göre mahkemece emsal ücret araştırması yapılmalı ve davacının talebi aşılmadan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret tespit edilmelidir.
    3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftanın beş günü 08:00-18:30 saatleri arasında cumartesi günleri 08:00-14:30 saatleri arasında çalıştığı, buna göre haftalık 6.5 saat fazla mesai yaptığını, normal çalışmalar dışında ayda dört kez toplantılar nedeniyle il dışına çıktığı ve bu nedenle haftada ayrıca 5.5. saat daha fazla mesai yaptığını, buna göre haftalık toplam 12 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının normal çalışma saatleri dışında toplantı yapıldığı hususu ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca kabul edilen normal çalışma saatlerine göre davacının haftalık fazla mesai süresi belirlenmelidir.
    4-Dosya kapsamında bulunan yıllık izin belgelerine göre davacının hakettiği yıllık izinleri kullandığı ve yıllık izin hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının yıllık izin alacağının reddine karar vermek gerekirken kabulü hatalıdır.
    5-Davacı 2007 Nisan ayından 10 gün ve 2010 Ekim ayı ücretlerinin ödenmediğini beyan etmiştir. Davalı taraf davacının ücret alacağının bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2010 Ekim ayı ücret alacağının bulunduğu belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Dosyada bulunan ve davalı tarafından sunulan belgede Ekim 2010 Maaşı açıklamalı ödeme listesinde davacıya 700,00 TL ödeme yapıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacıya ait hesap ekstresi getirtilerek belirtilen ücretin ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi ve buna göre ücret alacağının değerlendirilmesi gereklidir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi