9. Hukuk Dairesi 2015/28296 E. , 2019/2290 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... firmasına 05.03.2005 tarihinde muhasebeci olarak işe başladığını,işyeri sahibi Naim Civre tarafından 03.01.2012 tarihinde hiçbir sebep gösterilmeden işten çıkartıldığını, akabinde aynı işyerinde çalışan davacının eşinin de 10.01.2012 tarihinde haksız olarak hiçbir sebep göstermeden işten çıkardığını,haricen yapılan incelemede müvekkilinin haberi olmadan 31.12.2011 tarihinde çıkışının gösterildiğini ve 01.01.2012 tarihinde diğer davalı ... ... Tic ve San A.Ş. de girişinin yapıldığını bu nedenle her iki davalı aleyhine dava ikame edildiğini,müvekkilinin haksız çıkartılma üzerine ihtarname keşide edildiğini,ihtarnameden sonra davalı ... ... Tic ve San A.Ş. tarafından asgari ücret üzerinden hesaplanarak kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, bu ödeme ile davalı tarafın haksız olarak işten çıkartıldığını kabul etmiş sayıldığını, son aylık brüt ücretinin 1.955,58TL olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde 05.03.2005 tarihinde işe başladığını, davacının işinin dava dilekçesinde muhasebeci olarak belirtildiğini, davacının görevinin , aynı işyerinde çalışan kıdemli ve fatura kesme ile sorumlu bulunan ...’a yardımcılık olduğunu, asgari ücret ile çalıştığını, 01.01.2012 tarihinden itibaren işyerinin A.Ş."e dönüştürülmesi üzerine eski işyerinde çalışanların tazminatları ödenmek suretiyle yeni şirkete geçişleri yapıldığını, diğer tüm çalışanlar tazminatlarını alarak eski şirket ile ilgili alacakları yönünden müvekkili şirketi ibra etmiş olmalarına rağmen davacının ibraname imzalamayacağını belirttiğini ve 03.01.2012 tarihinde işyerinde kaşelerin yenilendiğini , kaşelerden birini davacının özel olarak yaptırdığı ve değişik ebatta olduğunun anlaşılması üzerine 03.01.2012 tarihinde durumun davacıya sorulduğunda davacının işyerinde herkesin önünde sesini yükselterek “ben çok kullanıyorum.,ben kendime ona göre yaptırdım “diyerek aşağılayıcı bir şekilde konuşmağa devam ettiğini sonrasında işyerini terk ettiğini, durumun şahitler huzurunda tutanağa geçirildiğini, devire ilişkin ödeme için muhasebeye uğraması söylenmesine rağmen davacının uğramadığını, bu doğrultuda 05.03.2005-31.12.2011 tarihlerini kapsar kıdem ve ihbar tazminatının toplamı 6.972,15.-TL.’nin davacının banka hesabına gönderildiğini, davacının ücretinin asgari ücret olduğunu, işyerinde söz konusu devir nedeniyle fiilen herhangi bir çalışanın işine son verilmediğini, davacı ve eşi dışında herkesin işe devam ettiğini, davacının ise devir sonrası işvereni ile tartışmaya girmek suretiyle işyerinden ayrılacağını ve işvereni uğraştıracağını beyan eden sözleri ile haksız kazanç sağlamayı düşünerek 03.01.2012 tarihinde işyerini terk ettiğini, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmadığını,davacıya 01.01.2012 tarihli devir nedeniyle ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ödemesinin yersiz olduğunu, geri alma hakları saklı kalmak üzere takas definde bulunduğunu,ayrıca dava konusu taleplere ilişkin zamanaşımı def ‘inde bulunduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, SGK kayıtlarına göre davacının 05/03/2005-03/01/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, davacının yaptığı işin niteliği, işyerindeki kıdemi, somut tanık anlatımları, emsal ücret araştırması sonuçları ve taraf beyanlarının birlikte değerlendirilmesinde, en son brüt ücretinin 1117,48 TL, giydirilmiş brüt ücretinin ise 1387,27 TL olduğu kabul edildiği, davacı ile davalı işveren arasında işyerinde yaptırıldığı belirtilen kaşeler nedeniyle bir tartışma yaşandığı hususu çekişmesiz olup, ihtilafın davacının iş akdinin kendisi tarafından mi yoksa işveren tarafından mı feshedildiği noktasında toplandığı, her ne kadar tanık beyanlarından da davacının tartışma yaşadığı günün ertesi günü işe gelmeyerek işten kendisinin ayrıldığı yönünde beyanda bulunmuş iseler de işten hiçbir sebep bildirmeksizin haksız şekilde ayrılan bir çalışana kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılması hayatın olağan akışına aykırı kabul edildiği, davalı iddialarına itibar edilmemiş, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haksız şekilde kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde feshedildiği kanaatine varıldığı, yapıldığı ispatlanan haftalık 45 saati aşan fazla çalışma ile ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmalara ait ücretlerin ödendiği, davacının talebiyle bağlı olarak bakiye 6 günlük yıllık izinlerini kullandığı veya bu günlere ilişkin ücretlerin ödendiği davalı tarafından davacı imzasını taşır yazılı belge veya eşdeğer ödeme makbuzu/dekont ile ispatlanamadığından, bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edildiği, davacıya ödendiği sabit olan 5673,43 TL kıdem tazminatı ile 1316,19 TL ihbar tazminatı tutarları mahsub edilmek suretiyle yapılan hesaplamalar dikkate alındığı,
bilirkişi ek raporundaki hesaba göre fazla mesai ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları yönünden taktiren %30 hakkaniyet indirimi yapılarak ve 11/08/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile artırılan miktarlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulduğu gerekçesi ile hafta taili ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, iki davalı olmasına rağmen hüküm fıkrasının tüm bendlerinde hangi davalının sorumlu olduğu açıklanmadan “davalıdan alınması” şeklinde kurulmasının HMK.nın 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüte neden olacağının düşünülmemesi hatalıdır.
3-Giydirilmiş brüt ücreti tespiti bakımından;
Dava dilekçesinde davalının, davacıya yemek yol ücreti vermediği, sadece en son brüt 1955,58 TL maaş verdiği belirtilmiştir.
Dava dilekçesindeki bu beyana rağmen yemek ve yol sosyal yardımlarının ücrete eklenerek giydirilmiş brüt ücretin tespit edilmesi, 6100 sayılı HMK’nun 25. maddesine aykırı şekilde iddianın aşılması olup, hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.