22. Hukuk Dairesi 2013/34121 E. , 2015/9045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai, giysi bedeli, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 2005 Kasım ayında güvenlik elemanı olarak çalışmaya başladığını, günlük çalışmasının yerine göre sekiz saati geçtiğini, davalı işverenin her yıl kıdem tazminatlarını bankaya yatırdığını ve çalışanların ellerinden kartlarını alarak parayı geri çektiğini, müvekkilinin işten çıkartıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını, sürenin sonunda yeni bir iş sözleşmesi imzalanmadığını, davacının kıdem tazminatının ödendiğini, yıllık izin alacağının bulunmadığını, vardiya usulüne göre çalıştığından fazla mesai yapmadığını, belirli süreli iş sözleşmesine göre ihbar tazminatı talep edemiyeceğini, kötüniyet tazminatı talebinin haksız olduğunu ve ihbar tazminatı ile birlikte istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etti.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya kapsamına göre davalı işyerinde çalışan sayısının otuz işçiden yüksek olduğu, buna göre davacının iş güvencesinden faydalandığı anlaşılmakla, kötüniyet tazminatı talep edemeyeceğinden kötüniyet tazminatının reddedilmesi yerindedir.
3-Taraflar arasında davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yer alan hukuki yardım konusu para veya para ile
değerlendirilebiliyor ise tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretinin belirleneceği belirtilmiştir. Ayrıca asıl alacak miktarı 3.666,66 TL olduğu durumda ise ikinci kısım ikinci bölümde yer alan icra mahkemelerinde takip edilen davalardaki ücretin maktu olarak uygulanacağı ve bu ücretinde asıl ücreti geçemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkemece 5.060,93 TL kötüniyet tazminatı, 50,00 TL ulusal bayram genel tatil, 50,00 TL fazla mesai, 300,00 TL ücret alacağı ve 200,00 TL giysi bedeli olmak üzere toplam 5.660,93 TL alacak talebinin reddine karar verilmesine rağmen karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi nazara alınmadan davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
Ancak belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Hüküm fıkrasına “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinde hüküm tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince 440,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinde hüküm tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince 679,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcükleri yazılarak, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 04.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.