20. Hukuk Dairesi 2013/5112 E. , 2013/11047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü 350 ada 10, 418 ada 2, 419 ada 2, 422 ada 1, 438 ada 1 ve 438 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 14463.92 m2, 1553.06 m2, 5105.45 m2, 848.79 m2 ve 15458.04 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın özel kanunlar gereği kamulaştırılan ve Hazineye ait olan 09.08.1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine çekişmeli taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/12/2009 gün ve 2009/15793 - 17996 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacının dayandığı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte getirtilip yöntemince uygulanmadığı, yörede kişilerce açılan ve Hazinenin dayandığı tapu kapsamında kaldığı gerekçesiyle reddedilen tescil dava dosyalarının getirtilip uygulanmadığı, bu nedenle tapu kaydı, tescil dava dosyaları ve kesinleşen tahdit ile eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının getirtilip taşınmazlar başında yapılacak keşifte yöntemince uygulanarak taşınmazların niteliğinin belirlenmesi, orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının araştırılması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, 350 ada 10, 418 ada 2, 419 ada 2 ve 422 ada 1 parselin dayanak tapu kaydı kapsamında kalmadığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu ve üzerinde davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluşuğu gerekçesiyle tesbit gibi davalı adına tesciline, 438 ada 1 ve 3 parselin orman içi açıklığı niteliğinde olduğu gerekçesiyle tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından 350 ada 10, 418 ada 2, 419 ada 2 ve 422 ada 1 parsele, davalı vekili tarafından ise 438 ada 1 ve 3 parsele yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Davacı Hazinenin 350 ada 10, 418 ada 2, 419 ada 2 ve 422 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazları yönünden; mahkemece, yöntemince yapılan araştırma ve inceleme neticesinde çekişmeli 350 ada 10, 418 ada 2, 419 ada 2 ve 422 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacı
Hazine dayandığı devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı belirlenmiş olmasına göre, davacı Hazinenin bu parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin 438 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ise de, Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açıldığı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı ve davanın, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca kadastro hâkiminin re"sen araştırma yapmasını gerektirir dava niteliği de taşımadığı, HMK."nun 26. (HMUK md. 74.) maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı ve zilyetlikle edinme koşullarının araştırılmasına ilişkin ibarelerin maddî hata sonucu bozma ilâmında bahsedildiği, orman içi açıklık konusu re"sen gözetilemeyeceğinden (HGK."nun 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı), devletleştirme ile oluşan tapunun dışında kaldığı belirlenen taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin 350 ada 10, 418 ada 2, 419 ada 2 ve 422 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
2) Yukarıda iki numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin 438 ada 1 ve 3 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu parseller yönünden hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 02/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.