
Esas No: 2011/22952
Karar No: 2012/27474
Karar Tarihi: 19.12.2012
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/22952 Esas 2012/27474 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında, şikayetçi Erkan Kılıç"a yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi yerine aynı Yasa"nın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hırsızlık eylemini gece sayılan zaman diliminde gerçekleştirdiği kuşku götürmez şekilde belirlenemeyen sanığın cezasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
2-5275 sayılı Yasanın 108/4-5-6. maddesi gereğince, mükerrir sanık hakkında denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverilme kararını verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, infazı kısıtlayacak biçimde denetimli serbestlik süresinin üç yıl olarak belirlenmesi,
3-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına
ilişkin bölüm çıkarılarak sanığın neticeten 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılması suretiyle ve ayrıca “cezanın infazından sonra başlamak üzere 3 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkarılması; ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılıp yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt
soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında şikayetçi Hasan Kongur"a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Şikayetçinin işyerinin alüminyum kapısını aletle zorlayarak açmak suretiyle hırsızlık eylemini gerçekleştiren sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi yerine aynı Yasa"nın 142/2-d maddesi ile hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Hırsızlık eylemini gece sayılan zaman diliminde gerçekleştirdiği kuşku götürmez şekilde belirlenemeyen sanığın cezasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılması,
3-Şikayetçinin işyerinden hırsızlanan ve ele geçmeyen suça konu mefruşat malzemesinin 15-20 bin TL değerinde olması karşısında, suç konusunun önemi ve meydana gelen zararın ağırlığı göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi kapsamında ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-5275 sayılı Yasanın 108/4-5-6. maddesi gereğince, mükerrir sanık hakkında denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverilme kararını verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, infazı kısıtlayacak biçimde denetimli serbestlik süresinin üç yıl olarak belirlenmesi,
5-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 19.12.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.