Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5914
Karar No: 2022/4353
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5914 Esas 2022/4353 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/5914 E.  ,  2022/4353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşma yapılması suretiyle incelenmesi davalı ... vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi ise asli müdahil ... ... ve arkadaşları vekili ile feri müdahil ... ve ... tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü, temyiz eden ... ve müşterekleri vekili ... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ..., ..., ... ve ... vekili Av. ..., ... vekili Av. ... ve Av. ...' in katılımlarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yargıtay bozma ilamında özetle “Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğduğu, bozma kararında açıkça, çekişmeli taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un 7/1-a maddesi kapsamında bulunan taşınmazlardan olması nedeniyle davacıya iadesinin mümkün olmadığı nazara alınarak, davalı gerçek kişinin 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazineye yaptığı başvurunun bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde Mahkemece, davalının iade başvurusunun sonucu beklenmeden çekişmeli taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un 7/1-a maddesi gereğince iade edilecek yerlerden olduğu, önceki malikin iade talebinin bulunduğu ve iade işlemlerinin devam ettiği, satış vaadi sözleşmesinin 1086 ada 112 parseli de kapsadığı ancak Hazine adına tescil edilip, tapu malikinin tasarrufundan çıkması nedeniyle ifa imkansızlığı bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, davalı, çekişmeli taşınmazın iadesi istemiyle idareye başvurduğuna, idarenin de 11.02.2016 tarihli yazıyla iade işlemlerinin devam ettiğini bildirdiğine göre, başvurunun sonucunun beklenmesi gerekirken usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir.
    Bozma ilamı sonrası davacı ..., eldeki dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen ... Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/486 Esas sayılı dosyasıyla, dava konusu Çengelköy Mahallesi 1038 ada 112 parsel numaralı taşınmazın geldisi olan 1038 ada 86 parsel nolu 36.000,00 m² yüzölçümlü taşınmaz tapuda davacı adına kayıtlı iken, Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/897 Esas, 1995/192 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın kısmen 2/b olduğuna ve 2/b kısmının tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu karar sonucunda 1038 ada 86 parsel ifraz edilerek 26.000,00 m²'lik kısmının 1038 ada 112 parsel olarak 2/b vasfıyla Hazine adına, geri kalan 10.000,00 m²'lik kısmın ise 1038 ada 111 parsel olarak eski tapu maliki olan davacı ... adına tescil edilmiş olduğunu, dava konusu taşınmaz 5831 sayılı Kanun kapsamında yapılan kadastro çalışmalarında ifraz edilerek yeni parsel numarası alındığını, davacının önceki tapu kayıt malikine veya mirasçılarına iadesi öngörüldüğünü, bu nedenle eski tapu kayıt maliki olan davacının bedelsiz iade hakkının mevcut olduğunu, dava konusu taşınmazın 6292 sayılı yasaya göre eski tapu kayıt malikleri veya kanuni akdi haleflerine bedelsiz iadeye tabi olmasından ve davacının eski tapu kayıt maliki olmasından dolayı dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davacı adına tescil edilmesi istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında, ..., ... ..., ... ... ve ... vekili, dava konusu 112 parsel sayılı taşınmazda kullanım kadastrosu yapıldığını, müvekillerinin bu taşınmazlarda kullanıcı olduklarından hak sahibi olduklarını, davaya asli müdahil sıfatı ile katılmak istediklerini belirterek, davacının davasının reddi ile ... ...'nun kullanıcısı olduğu 2700 ada 21 parselin, ... ...'ın kullanıcısı olduğu 2700 ada 19 parsel parselin, ... ...'ın kullanıcısı olduğu 2700 ada 18 parsel parselin ve ...'ün kullanıcısı olduğu 2701 ada 17 parsel parselin Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tapuya tescillerine karar verilmesini talep etmiş ve ... ... müdahale harcını 01.06.2016 tarihinde yatırmış; davaya fer’i müdahil olarak katılmak isteyen ..., ..., ... ve ... ise, dava konusu taşınmazda kullanıcı olduklarından davalı Hazine yanında davaya katılmak istediklerini belirterek, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, birleşen dosyalar üzerinde yapılan yargılama sonunda, asıl davanın kısmen kabulüne, ... ili Üsküdar ilçesi Çengelköy Mahallesi 1038 ada 112 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, davalı ... Hazinesine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; birleşen Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/486 Esas sayılı davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve ... ... ve arkadaşları vekili ile feri müdahil ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Feri müdahiller ... ve ...’ün temyiz itirazları bakımından; Bilindiği üzere; HMK’nin 66. maddesindeş hükmün ancak taraflar hakkında verileceği düzenlenmiş olup, feri müdahil davada taraf olmadığından, hükmü ancak lehine katıldığı taraf ile birlikte kanun yoluna götürebilmesi mümkündür. Feri müdahil ... ve ...’ün, yanında davaya katıldıkları davalı Hazine tarafından, temyiz kanun yoluna başvurulmadığından, adı geçen feri müdahillerin tek başlarına hüküm temyiz etme ... bulunmamaktadır. Bu nedenle, feri müdahil ... ve ... vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Asli müdahil ... ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları bakımından; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, hem fer’i hem de asli müdahale düzenlenmiştir (65 vd). Her iki müdahalenin, davadaki konumu ve sonuçları farklıdır. Asli müdahale, iki taraf arasında devam etmekte olan bir davada, üçüncü bir kişinin o davanın konusunu oluşturan hak veya şey üzerinde kısmen veya tamamen kendisinin hak sahibi olduğunu ileri sürmesi ve bu hakkını, harcını da ödeyerek bağımsız bir davanın konusu yapmasıdır. Başka bir ifadeyle; asli müdahale talebi, bir davanın konusunu oluşturan şey veya hakkın, tamamen veya kısmen o davanın taraflarına değil, müdahale talebinde bulunana ait olduğu iddiasını içerir ve bağımsız bir dava niteliğinde olması nedeniyle de harca tabidir. Müdahillik sıfatının kazanılması için mahkemenin kabulüne de ihtiyaç bulunmamaktadır. Müdahale talebini içeren dilekçenin harçlandırılması ile asli müdahale tamamlanmış ve dava açılmasının bütün sonuçları doğmuş olur.
    Bu açıklamalar ışığında; eldeki davayla birleşen 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/486 Esas sayılı dosyasında, müdahale talep eden ..., ... ..., ... ... ve ... vekili, dava konusu 112 parsel sayılı taşınmazda kullanım kadastrosu yapıldığını, müvekillerinin bu taşınmazlarda kullanıcı olduklarından hak sahibi olduklarını, davaya asli müdahil sıfatı ile katılmak istediklerini belirterek, davacının davasının reddi ile ... ...'nun kullanıcısı olduğu 2700 ada 21 parselin, ... ...'ın kullanıcısı olduğu 2700 ada 19 parsel parselin, ... ...'ın kullanıcısı olduğu 2700 ada 18 parsel parselin ve ...'ün kullanıcısı olduğu 2701 ada 17 parsel parselin Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Müdahale talep eden ..., ... ..., ... ... ve ... vekili tarafından sunulan dilekçe incelendiğinde, asli müdahil sıfatı ile davaya katılmak istedikleri ve kendi adlarına tescil talebinde bulundukları, müdahale talep eden ... ... adına 01.06.2016 tarihinde harç yatırıldığı, Mahkemece, müdahale talebinde bulunan diğer şahıslara harç yatırmaları için bir süre verilmediği gibi, müdahale talepleriyle ilgili bir karar da verilmediği ve bu kişilerin gerekçeli karar başlığında feri müdahil olarak gösterildikleri ve ayrıca müdahale talep eden ... ...’ın ise karar başlığında taraf olarak hiç gösterilmediği anlaşılmıştır.
    Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. madde hükümleri gereğince, harca tabi bir davada harç tamamlatılmadan davanın esasına girilemez, ancak bu eksikliğin giderilmesi için ilgili tarafa süre verilmelidir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, asli müdahil olarak davaya katılmak isteyen ve harç yatırmayan yukarıda adı geçen şahıslara eksik harcı tamamlamaları için süre verilmeli, harcın tamamlanması halinde, asli müdahiller, dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca kendilerine satış taleplerinin zımnen reddedilmiş olması nedeniyle idari yargıda iptal davası açtıklarını iddia ettiklerinden, bu davalarda verilen kararlar da gözetilerek talepleri ile ilgili olumlu - olumsuz bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, feri müdahiller ... ve ...’ün temyiz dilekçelerinin reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asli müdahiller ..., ... , ... ve ...'ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, taraflarca HUMK' un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    istek halinde peşin harcın temyiz eden ... ... ve arkadaşları ile davalı ...'e ayrı ayrı iadesine, 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi