3. Hukuk Dairesi 2019/6136 E. , 2020/619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Devlet Hastanesi Başhekimliğince 2010 Kasım, Aralık ve 2011 Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında finansal değerlendirme katsayısının hatalı hesaplanması sonucu söz konusu aylarda personele fazla ek ödeme yapıldığının tespit edildiğini; ... Devlet Hastanesinin Finansal katsayısı hesaplanarak belirlenen yeni Kurum verimlilik katsayısı üzerinden tekrar hesaplama yapılarak davalı ... adına 6.027,87 TL borç tahakkuk ettirildiğini; davalıya 2010 Kasım, Aralık ve 2011 Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında net ödenen ve ödenmesi gereken tutarların Adıyaman Devlet Hastanesi Baştabipliği tarafından hazırlanan 2010-2011 yılı mesai içi fazla ödeme ayrıntı listesinde belirtildiğini, söz konusu listenin ibraz edildiğini; davalıya yapılan fazla ödemenin rızaen ödenmesi hususunda tebligat yapıldığını ancak, davalının söz konusu alacağı bugüne kadar ödemediğini; belirtilen sebeplerle, davalıya mevzuata aykırı olarak yapılan 6.027,87 TL fazla ödemenin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının iddiasına göre, idarenin alacağının doğduğu tarih 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu tarih olduğunu; buna göre, 818 sayılı BK 66. maddesinde bir yıllık zamanaşımı süresi öngördüğünden davanın açıldığı tarih itibari ile alacağın zamanaşımına uğradığını; kimsenin kendi kusurundan istifade edemeyeceği hukukun genel prensibi olduğunu, savunmak; haksız ve hukuka aykırı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; fazla ödeme yapıldığının 21/02/2012 tarihinde tespit edildiğini, dosya kapsamında yer alan davacı kurum tarafından düzenlenmiş 23/03/2012 tarihli belgeden anlaşıldığı gerekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığıdan bahisle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davalıya haksız yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.
818 sayılı BK"nın 66.maddesinde; sebepsiz zenginleşme davasının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yılın geçmesi ile, 6098 sayılı TBK"nın 82. maddesinde ise; 2 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK gibi, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6101 sayılı TBK"nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1.maddesinde; "TBK"nın yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder "düzenlemesi yeralmaktadır.
Ancak, zamanaşımı süresinin başlaması için, iade alacaklısının kendisi aleyhine zenginleşen kişiyi ve zenginleşmenin kapsamını bilmesi şarttır. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davalarında; zamanaşımı süresinin başlangıcı da, kamu kurumlarında dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme gününden (olur vermesi tarihli) itibaren işlemeye başlar (HGK 25.06.2013 tarih ve 2003/4-422 E, 2003/439 K ).
Somut olayda, mahkemece; fazla ödeme yapıldığının 21/02/2012 tarihinde tespit edildiği dosya kapsamında yer alan davacı kurum tarafından düzenlenmiş 23/03/2012 tarihli belgeden anlaşıldığı gerekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığından bahisle, reddine karar verilmiş ise de; bahse konu 23/03/2012 tarihli belgenin Devlet Hastanei Baştabipliğince tebliğ edilen bir belge olduğu anlaşılmıştır. Ancak, somut olayda dava açmak üzere emir vermeye yetkili makam Devlet Hastanesi Baştabipliği değil, ..."dır.
Öyle ise, mahkemece; dava açmaya yetkili makam olan Sağlık Bakanlığının fiil ve iddia edilen fazla ödemeyi öğrendiği tarih tam olarak belirlenip, bu tarihten itibaren zamanaşımının dolup dolmadığının tespit edilmesi, zamanaşımı süresi geçmiş ise davanın zamanaşımı yönünden reddi, zamanaşımı süresi geçmemiş ise davanın esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.