21. Hukuk Dairesi 2012/14143 E. , 2013/2714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan ... ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı işveren şirket yönünden davanın kısmen kabulü ile, 31.153,45 TL maddi tazminatın ve 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı işveren şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar ... ve ... hakkında açılan davaların kusur yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; SGK Maluliyet Daire Başkanlığı raporunda göre davacının sürekli iş göremezlik oranın % 11,1 olduğunun belirtildiği, SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Baş İş Müfettişi tarafından düzenlenen kusur raporunda davalı işveren şirketin % 40, davacı işçinin % 60 oranında kusurlu bulunduklarının belirtildiği, hükme esas alınan 24.11.2010 tarihli bilirkişi kusur raporunda davalı işveren şirketin % 70 oranında, davacı işçinin % 30 oranında kusurlu bulunduklarının belirtildiği, dava dilekçesinde en son aylık ücretinin 1.000,00 TL olduğunun belirtildiği, mahkemece ... İş Sendikasından emsal ücretin sorulması üzerine, triko örme makinasında çalışan işçinin aylık 1.000,00-1.200,00 TL ücret alabileceğinin bildirildiği, bilirkişi hesap raporunda davacının aylık 1.000,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek asgari ücretin 2.08 katı üzerinden maddi tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır.
2- İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Somut olayda, dava konusu iş kazasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Baş İş Müfettişi tarafından düzenlenen rapordaki kusur oranları ile, İş Güvenliği Uzmanı Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 24.11.2010 tarihli tek kişilik raporda belirtilen kusur oranları anısında açık çelişki vardır. Mahkemece, çelişkinin giderilmesi amacı ile iş güvenliği konusunda uzmanlardan oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden, davaya konu iş kazasında ilgililerin kusur oranları bakımından yeniden rapor almak ve çıkacak sonuca göre maddi ve manevi tazminat istemleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının, maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak,işin görüldüğü yerde bulunan ilgili meslek kuruluşu tarafından bildirilen emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda; davacının alabileceği emsal ücret ...-İş Sendikası’na sorulmuş ve aylık 1.000,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek asgari ücretin 2.08 katı üzerinden maddi tazminat hesabı yapılmıştır.
Yapılacak iş; davacının vasıfsız ... işçisi olduğu gözetilerek, ilgili Meslek Odasından davacının yaptığı iş,mesleki kıdemi,yaşı ,eğitim durumu belirtilmek suretiyle olay tarihinden günümüze kadar emsal işçinin alabileceği günlük net ücret sorulmak suretiyle maddi zarar hesabını yeniden yaptırmak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
4-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı sigortalı yararına hükmedilen 35.000,00 TL manevi tazminatın fazla olduğu ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.