Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12482
Karar No: 2013/2727
Karar Tarihi: 18.02.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/12482 Esas 2013/2727 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2011/12482 E.  ,  2013/2727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacılar, murisinin 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı ve tescilinin Kurum işlemi ile iptal eden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava; davacılar murisinin 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin, davalı Kurum"ca tescile esas oda kaydının usulsüz olduğu kabul edilerek geçersiz sayılması işleminin iptaline ilişkindir.
    Mahkemece; murisin 22.03.1985 – 30.12.1988 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
    Her uyuşmazlığın, dayandığı işlem veya olayların meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal kurallara göre çözümlenmesi gerekeceği ilkesinden hareketle yasal koşulların ayrı ayrı ele alınarak Bağ Kur"luluk statüsünün ortaya konması gerekir. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ilk şekliyle; sigortalılığın oluşumu için kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise sigortalılığın başlangıcı yönünden yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir. 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacılar murisinin 13.09.1999 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden bildirge ile ... ve ... Manavlar ve Pazarlamacılar Odası Başkanlığı"ndaki 01.01.1982 tarihinde başlayan üye kaydı dolayısıyla 22.03.1985 tarihi itibari ile 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, Oda"nın 13.02.1997 tarih ve 89 sayılı kararı ile 30.12.1988 tarihi itibari ile kaydının silindiği, murisin 10.05.1989 tarihinde vefat ettiği, tanıkların murisin ölüm tarihine kadar işportacılık yaptığını beyan ettikleri, 29.09.2005 tarihli müfettiş raporunda; murisin, ... Odasına ait yeni üye kayıt defterinin 148. Sıra numarasında 01.01.1982 – 30.12.1988 tarihleri arasında üyelik kaydının yapıldığının görüldüğü, söz konusu giriş bildirgesinin ... Odası Başkanı ... tarafından, sigortalılık belgelerinin ise ... ile Oda Genel Sekreteri ... tarafından imzalanarak mühürlenmek suretiyle bu belgelerdeki bilgilerin doğruluğunun onaylandığı, davacılar murisinin ... Satıcılar odasına ait Diyarbakır 1. Noterliği"nce 25.11.1986 tarih 49172 yevmiye numarasıyla onaylanan fakat daha sonra iç sayfaları sökülerek yerine başka sayfalar ilave edilmek suretiyle orjinalliği bozulan yeni üye kayıt defterinin ekleme yapılan sayfanın 148 sıra numarasında 01.01.1982 – 30.12.1988 tarihleri arasında üyelik kaydının görüldüğü, eski üye kayıt defterinin ibraz edilmemesi nedeniyle yeni üye kayıt defterindeki söz konusu üyelik kaydının doğruluğunun teyit edilemediği, aynı zamanda bu hususta oda yönetimince de herhangi bir karar alınarak yönetim kurulu karar defterine işlenilmediği, ... Odası Başkanlığı"nca her üye için ayrı ayrı şahıs dosyası düzenlenemediğinden, anılan odaya aidat ödenip ödenmediğinin belirlenemediği, ... ve Sanatkarlar Birliği ile ... ve Ticaret İl Müdürlüğü"nce 1996 yılı öncesi hazirun listelerinin müfettişliklerine ibraz edilemediği, dolayısıyla bu tarihler itibariyle, adı geçenin hazirun listelerinde isminin bulunup bulunmadığının ve Esnaf Birlik yönetiminin seçimi için genel kurulda oy kullanıp kullanmadığının belirlenemediğini, bu nedenle murisin Bağ-Kur’a tabi olarak yersiz yere kazandığı 22.03.1985 – 30.12.1988 tarihleri arasındaki 3 yıl 9 ay 8 günlük hizmet süresinin, dolayısıyla adı geçenin hak sahiplerine intikal eden ölüm aylığının iptal edilmesi gerektiğinin belirtildiği, davacılar murisi hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2005/24464 soruşturma nolu dosyasında, ölüm sebebiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacılar hakkında ise açılmış bir ceza davası bulunmadığı, ancak hayatta olan diğer üyeler ile oda yöneticileri hakkında “ Resmi Evrakta Sahtekarlık Suretiyle Kamu Kuruluşunu Dolandırmak ” suçundan açılan ceza davasının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de kurum müfettişlerince tutulan tutanaktan da anlaşılacağı üzere; ... ve İşportacılar Manavlar ve Pazarlamacılar Odası"ndaki davacılar murisinin üyelik kaydının bulunduğu defterin, noterce onaylanmasına rağmen daha sonra iç sayfalarının sökülerek orjinalliğinin bozulduğu, eski üye kayıt defterinin ibraz edilmediği bildirilmiş, eski defterlerin ibraz edilememesi nedeni ile bu defterlerin güvenilirliği konusunda tereddütler oluşmuştur. Müfettiş raporunda, bu şekilde başka kayıtlarında olduğunun anlaşılması, bu itibarla; oluşturulan yeni defterdeki kayıtlara göre vergi ve esnaf sicil kaydı bulunmayan kişilerin Bağ-Kur’a kayıt ve tescilinin yapıldığı, bu şekilde bir takım kişilerin oda kaydının oluşturulmasından hemen sonra aylık talebinde bulunmaları karşısında, 1998-2001 yılları arasında sigortalılık hakkı yaratmaya yönelik belge oluşturulmaya çalışıldığı müfettiş tutanağı ve bu hususta açılmış kamu davası ile ortada olduğu açıktır.
    Giderek Diyarbakır ve ilçelerinde aynı anda eski defterlerin yok edilip, sonradan yeni defter oluşturulması suretiyle vergi ve sicil kaydının bulunmadığı sürelerde gerçek çalışma olgusu ortaya konmaksızın geçmişe yönelik kayıtlar oluşturulması birtakım kimselere sigortalılık süresi kazandırma yönündeki gerçeği ortaya koymaktadır.
    Gerçek ve fiili bir çalışmaya dayandığı kanıtlanamayan oda kaydının, vergi ve esnaf sicil kaydı da olmadığından tek başına sigortalılık hakkı kazandıracağı düşünülemez. Bu durumda davacının yıllarca sürdürdüğünü iddia ettiği bağımsız çalışmasına ilişkin maddi delil ve belgelerinin bulunması gerekir. Salt, soyut tanık sözleri ile de sonuca gidilemez.
    Yapılacak iş, davacıya ait söz konusu oda kaydında sözü edilen mesleği icra ettiğine dair maddi delillerini ibraz etmek için süre vererek, bu mesleği sonrasında da devam ettirip ettirmediğine ilişkin tüm delilleri sunması sağlanarak gerekirse zabıta, maliye, muhtarlık marifetiyle davacının gerçekten kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı araştırılıp, davacının sigortalılık elde edebilmesi için sonradan oluşturulması kuvvetle muhtemel olan oda kaydının gerçekliğinin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi