20. Hukuk Dairesi 2016/12945 E. , 2019/3120 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde .... mevkinde kain 3057 parsel sayılı taşınmaz üzerinde orman kadastro çalışmaları yapıldığı, dava konusu taşınmazın 56-57 orman sınır noktaları arasında yani Devlet ormanı sınırları içerisinde kaldığı, orman sınırlamasının ise 11/04/1980 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmaz üzerinde arazi kadastrosu yapılmaması gerektiği halde, arazi kadastrosu yapıldığı ve taşınmaza 3057 parsel numarasının verilerek tapusunun davalıya verildiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu mevkide 2/B çalışmaları yapıldığı, Devlet ormanı özelliğini taşıması nedeniyle orman sınırları içerisinde bırakıldığı ve bu çalışmaların 20/09/1990 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme ile mülkiyetin Devlet ormanı olarak muhafaza edildiği, bu nedenle davanın kabulü ile.... mevkinde kain 3057 parsel sayılı taşınmaza ait tapunun iptali, müdahalenin önlenmesi, Hazine adına Devlet ormanı olarak tescili istenilmiştir.
.....Mahkemesinin 2005/2104 E. - 2009/190 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne dava konusu....parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalının müdahalesinin men" ine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2010/1543 E. - 2010/4672 K. sayılı kararıyla “Hükmüne uyulan Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 20.12.2004 gün ve 2004/8782 E. - 13465 K. sayılı kararında; "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında 55 ve 57 nolu orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Tahdit haritası ile krokiler çelişkili olup, mahkemece bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. Tahdit haritası ile çelişen krokilere dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (.....) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüne dava konusu 3057 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1744 sayılı Kanuna göre 02.11.1981 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre 19.04.1988 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Yörede ilk orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması 1744 sayılı Kanuna göre 31 nolu ...tarafından 1979 yılında yapılmış ve 1981 yılında ilân edilerek kesinleşmiştir. 30.10.2002 tarihli.....inceleme raporunda; "31 nolu ...yapılan orman kadastrosunda 3057 sayılı parselin orman sınırları dışında bırakıldığı, ancak tutanaktaki tariflerde .... resim noktası olarak belirlendiği ve tesis edilmediği,....ise haritadaki yerinin tutanakta tarif edilen yerde olmadığı, iki nokta arasında düz hatla gidildiğinde parselin kısmen orman sınırları içinde kaldığı ve tutanakla uyumsuzluk oluşturduğu” belirtilmiştir. Bozmadan sonra alınan fen bilirkişi raporunda taşınmaz kısmen orman sınırları dışında gösterildiği halde orman bilirkişi kurulunca verilen rapor ve ek raporlarda ise taşınmazın tamamen orman sınırları içinde gösterildiği, bu şekilde orman bilirkişi kurulu raporu ve orman yönetimi inceleme raporu ile fen bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğu halde bu çelişki giderilmemiştir. Keşiflerde dinlenen bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar birbirleriyle çeliştiği gibi, taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir. Yine komşu 6828 sayılı parsele ilişkin Mahkemenin 2004/843 sayısında görülen davada ilk keşifte dinlenen bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmaz 55, 56, 57 ve 58 .... noktalarını birleştiren hatta göre kısmen orman sınırları içinde kaldığı belirlenmesine rağmen, hükme esas alınan 22.05.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, aynı noktalar arasındaki açı farklı gösterilmek suretiyle önceki raporla çelişkili olarak çekişmeli taşınmazın tamamı orman sınırları dışında gösterilmiş ve raporun gerekçesinde daha önce arazi üzerinde kendileri tarafından bulunamayan 56, 57 ve 58 nolu orman sınır taşlarının yerlerini uyarıları üzerine 169 nolu ..... tarafından belirlendiğini ve bu belirlemeye göre inceleme yapıp rapor verdiklerini bildirdikleri görülmüştür. Eksik araştırma ve incelemeye yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulamaz.
4999 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değiştirilen 6831 sayılı Kanunun 9. maddesiyle, "orman tahdidi veya kadastro yapılıp ilân edilerek kesinleşmiş yerlerde vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında aplikasyon ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hatalar tespit edildiğinde, bu hataların ....bilgisi ve deneyimi altında ... düzeltileceği" hükmü getirilmişse de, somut olayda sözü edilen madde hükümlerine uygun bir işlem yapılmamıştır. Sözü edilen bu madde uygulaması dışında komisyonlarca tahdit haritası ve çalışma tutanaklarında değişiklik ve yeniden düzenleme yapılaması mümkün değildir. O halde; öncelikle 1979 yılında yapılan ilk tahdide ve 1988 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin orman tahdit haritalarının orijinalinden çekilmiş onaylı örnekleri ve uzman bilirkişi kurulunun raporlarında sözünü ettikleri .....düzeltme tutanağı varsa ve buna ilişkin harita ve 1979 yılında ilk orman kadastrosu yapılırken esas alınan en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı ile amenajman planları keza; arazi kadastrosuna ait 43 ve 44 nolu kadastro paftaları getirtilmeli, bundan sonra; önceki bilirkişiler dışında halen... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, 39 nolu .... başlayarak.... nolu....noktasına kadar orman tahdit sınır noktalarının tamamını gösterecek şekilde, kadastro paftası ile tahdit haritasının ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte haritaları üzerinde işaretlenmeli; tahdit haritası ile tutanakların çelişmesi halinde tahdit haritalarının yapımında
....
kullanılan hava fotoğrafları, memleket haritası ve çalışma tutanaklarındaki açı ve mesafelerden yararlanılarak teknik izahnamedeki kurallarda dikkate alınarak taşınmazın yeri belirlenmeli, 1979 tarihli tahdit haritası ile 1/25000 ölçekli memleket haritasının ölçekleri denkleştirilerek taşınmazın ve paftasındaki devlet kara yolunun da konumları memleket haritası ve tahdit haritasında gösterilmeli; kesinleşen tahdidi yasal yollar hariç hiçbir merci ve makam değiştiremeyeceğinden dava sırasında 6831 sayılı Kanunun 9/2. maddesi hükümlerine uyulmadan kadastro komisyonunun yaptığı düzeltme işleminin geçerli olmayacağı düşünülmeli; bu parsele komşu olan 6828 sayılı parsel hakkındaki Orman Yönetiminin açtığı davanın reddine ilişkin ...... Mahkemesinin 2004/843 E. - 2006/265 K. sayılı kararının, Dairenin 2007/2046 E. - 3399 K. sayılı kararı ile bozulduğu, bitişik olan bu parsellerden biri hakkında verilen hüküm diğerini de etkileyebileceği gözönünde bulundurularak gerekirse iki dosya birleştirilerek beraber değerlendirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.” denilerek kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 06/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.