Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7043
Karar No: 2013/11216
Karar Tarihi: 05.12.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7043 Esas 2013/11216 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/7043 E.  ,  2013/11216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler, birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi ve davalı ... Bakanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı gerçek kişi, 5/16 pay oranı ile hissesi adına tapuda kayıtlı olan (eski ....) .... Köyü 51.400 m2 yüzölçümündeki 625 parsel sayılı taşınmazın yörede 1944 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları dışında iken 1996 yılında yapılan orman kadastrosunun aplikasyonunda orman sınırları içine alındığını iddia ederek, aplikasyon işleminin iptalini; birleşen dosyada Orman Yönetimi de, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümle ilgili tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini ve davalıların elatmalarının önlenmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı gerçek kişinin davasının kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın (C) harfli 9600 m2"lik bölümünün ilk tahdidinin aplikasyonu ve taşınmazın orman sınırları içinde bırakılması işleminin iptaline ve taşınmazın tapulu kültür arazisi olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... Yönetiminin davasının (B) harfli 3375 m2"lik bölüm yönünden kabulü ile bu bölüme ait tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve bu bölüm üzerindeki davalı gerçek kişilerin elatmalarının önlenmesine karar verilmiş; hüküm, birleşen dosya davacısı-davalı ... Yönetimi ile davalı ... Bakanlığı tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/11/2007 gün ve 2007/11736 - 14991 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bu dosya ile birleştirilen Dalaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/106-149 Esas sayılı dosyasında uzman Orman Yüksek Mühendisi Ali Altınçekiç ile fennî bilirkişiler tarafından düzenlenen 10.01.2005 tarihli raporda yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışmasında çekişmeli taşınmazın (B) harfli 17.420 m2"lik bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde, (A) harfli 33.980 m2"lik bölümün ise tahdit dışında kaldığını bildirmişler ve düzenledikleri krokide bu bölümleri göstermişlerdir.
    Mahkemece, bu rapor esas alınarak davanın kabulü yolunda verilen 2003/163-2005/43 sayılı kararın davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 04.01.2006 tarih 2005/12430 - 276 sayılı kararı ile "uzman bilirkişilerin çizdikleri hattın orman kadastro
    haritasındaki hat ile birbirinden farklı olması nedeni ile yeniden uzman orman ve fennî bilirkişiler marifeti ile kesinleşen orman tahdit haritalarının uygulanması" gereğine değinilerek bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Temyize konu olan bu dosyada mahkemece, yine aynı uzman Orman Yüksek Mühendisi... ve fennî bilirkişiler tarafından düzenlenen 02.06.2006 tarihli rapor ile ek rapor esas alınmıştır. Ancak, bu defa aynı taşınmazın 1944 yılındaki orman kadastro çalışmasında (A) harfli 47.825 m2"lik bölümünün kesinleşen orman sınırları dışında, (B) harfli 3575 m2"lik bölümün ise orman sınırları içinde kaldığını açıklayarak düzenledikleri krokide göstermişler, aynı uzman bilirkişi tarafından aynı gün incelemesi yapılan diğer dosyalarda aynı taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattına göre konumu ve tahdit sınırları içinde kalan ve kalmayan bölümlerinin yüzölçümü farklı gösterilmiştir. Bu nedenle, söz konusu uzman bilirkişinin yaptığı uygulamaya ve düzenlediği rapora itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bunlardan ayrı olarak; dosya içinde bulunan 1944 yılına ait orman tahdit haritası ile 1996 yılına ait aplikasyon 2/B haritası arasında açı ve mesafe olarak orman tahdit noktalarının konulduğu yerler arasında da farklılık olduğu anlaşılmaktadır. Asıl olan, 1944 yılına ilişkin orman tahdit haritasının uygulanmasıdır. Çünkü, 1996 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında sadece önceki orman kadastro çalışmasının aplikasyonu yapıldığından aplikasyon işlemi ile mesafe ve yön olarak hat değiştirilemez. Kesinleşen orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması bu hali ile yetersizdir.
    Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun gereğince 1944 yılında yapılan orman kadastrosu, 1995 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verilmesi gerektiği düşünülerek ve Orman Yönetimi yararına oluşan usulî kazanılmış hak da gözönünde bulundurularak sonucuna göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacıların davasının kısmen kabulüne ve dava konusu Kızılkaya Mevkiinde bulunan 655 nolu parselin 13.04.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde (B1) ile gösterilen 13653,61 m²"lik kısmı ile (B2) ile gösterilen 250060,96 m²"lik kısımlarına ilişkin ilk tahdidin aplikasyonu ve orman tahdidi işleminin iptali ile bu kısımların orman sınırı dışında tapulu tarım arazisi olduklarının tespitine, birleşen dosya davacısı Orman Yönetiminin davasının kabulü ile aynı raporda (A1) ile gösterilen 746,83 m²"lik kısım ile (A2) ile gösterilen 11938,60 m²"lik kısımların orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma yönelik davalı gerçek kişilerin el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler, birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi ve davalı ... Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalar, aplikasyon işleminin iptali ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Yörede 3116 sayılı Kanun gereğince 1944 yılında yapılan orman kadastro çalışması ile 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Arazi kadastro çalışması 1955 yılında yapılmıştır.
    1) Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi yararına oluşan usulî kazanılmış hak da gözönünde bulundurularak hüküm kurulmuş olduğuna göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Çekişmeli taşınmazın (B2) ile gösterilen bölümü 25060,96 m² olduğu halde, maddî hata sonucu hükümde “250060,96 m²” yazılmış olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. bendinin son cümlesinde yer alan “….(B2) ile gösterilen 250060,96 m²"lik kısımlara …” ibaresinin kaldırılarak, bunun yerine "….(B2) ile gösterilen 25060,96 m²"lik kısımlara…” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanması gerekmiştir.
    2) Davacılar - birleşen dosya davalıları ... ve müştereklerinin elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmaz, ... ve müşterekleri tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma sözkonusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalıların taşınmaza yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması, usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi, davalı ... Bakanlığı ve davacı - birleşen dosya davalıları gerçek kişilerin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) ikinci bentde açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3) üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, davacılar - birleşen dosya davalıları ... ve müştereklerinin elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 05.12.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi