Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4958
Karar No: 2020/631
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4958 Esas 2020/631 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/4958 E.  ,  2020/631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının ... numaralı elektrik aboneliğine istinaden kullandığı elektrik tüketim bedellerini ödemediğini, davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20" si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; Antalya Büyükşehir Belediyesi ile akdettikleri protokol gereği sorumluluklarının bulunmadığını, hizmet binalarını 09.03.2011 tarihinde başka bir adrese taşıdıklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın HMK."nın 150/5.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 27.09.2017 gün, 2016/2743 Esas, 2017/12769 Karar sayılı ilamı ile “davacı vekili tarafından UYAP üzerinden gönderilen yenileme dilekçesinin geçerli ve süresinde olduğu, bu nedenle süresinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı” belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş, işin esasına girilerek yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında 03.11.2010 tarihli sözleşme ile ... numaralı aboneliğin tesis edildiği, bu nedenle sözleşme tarihinden itibaren davalının abone sıfatıyla elektrik enerjisi giderinden sorumlu olduğu, abonelik sözleşmesinin 6.ve 10. maddeleri gereğince davalının,davacı şirketin iznini almaksızın aboneliği devredemeyeceği ve aboneliği sonlandırmadığı sürece borçtan sorumlu olduğu, davalı ile Antalya Büyükşehir Belediyesi arasında düzenlenen elektrik enerjisi giderlerinin belediye tarafından karşılanacağına dair protokol hükmünün davacı şirket bakımından bağlayıcılığının bulunmadığı gerekçesiyle, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile, 21.298,50-TL enerji bedeli, 7.294,59-TL gecikme zammı ve 1.313,02-TL KDV olmak üzere toplam 29.906,11TL alacaklı olduğu, alacak likit ve belirgin olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava; elektrik aboneliğinden kaynaklanan tüketime ilişkin alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, abone borcu görüntüleme belgesinde yer alan veriler açıklanarak buna göre hesaplama yapılmıştır.
    HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut uyuşmazlıkta; Davalının dava konusu elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış (abonelik) sözleşmesini 03.11.2010 tarihinde imzaladığı ve aboneliğin 12.05.2012 tarihinde sonlandırıldığı buna göre mahkemece devam eden abonelik nedeniyle davalının kullanılan miktar bakımından dağıtım yapan davacı şirkete karşı sözleşme gereği sorumlu olduğundan 05.12.2012 tarihine kadarki tüketim bedellerinin davalıdan tahsili gerektiğine yönelik tespitinde bir sakınca görülmemiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu davacının sunduğu abone borcu görüntüleme belgesi esas alınarak hazırlanmıştır. Davalı, bilirkişi raporuna itiraz etmiş, itirazında 19.276,80 TL"lik tahakkuka yönelik bilirkişi raporunda aydınlatıcı bir bilgi olmadığını, bu kadar tüketim yapmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. Dosya kapsamında 2010/12 dönemine ilişkin 523,80 TL"lik, 2011/02 dönemine ilişkin 447,10 TL’lik ve 2012/09 dönemine ilişkin 6,19 TL‘lik otomatik dönem tahakkuk açıklamalı üç adet fatura dışında başka bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Raporda sözü edilen borç görüntüleme belgesi incelendiğinde 2010/12 dönemine ilişkin endeks esaslı ek tahakkuk açıklaması ile 19.276,80 TL‘lik tahakkuk yapıldığı görülmüş ise de bu borca ilişkin faturaya rastlanmamıştır. 19.276,80 TL‘lik tahakkukun yasal dayanağının ne olduğu, hangi tarihleri kapsadığı bu belgeden anlaşılamamış olup, dosya kapsamında bu hususta aydınlatıcı bir bilgi ve belge olmadığı gibi bilirkişi raporunda bu yöne değinilmemiştir.
    O halde mahkemece; gerektiğinde davacı şirketin kayıtları üzerinde yeniden inceleme yaparak bilirkişi raporu hazırlanması için yetki verilerek, 19.276,80 TL ‘lik tahakkuka dair tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, itiraza uğramış, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bendde açıklandığı üzere, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi