(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/7030 E. , 2013/11280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... Köyü, 273 ada 1 (eski 517) parsel ile 271 ada 1 (eski 526) parsel sayılı taşınmazların tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini ve davalının müdahalesinin men"ine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve.... Köyü, 273 ada 1 ve 271 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline ve davalının bu yerlere vaki müdahelesinin men"ine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava , tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 16/05/1994 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı gerçek kişinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca, mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda; davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazlar, davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişiler, dava tarihinden önce taşınmazlar üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalıların dava konusu taşınmazlara haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenlerle; davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazların tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile davalı vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.