22. Hukuk Dairesi 2013/35093 E. , 2015/9307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek, kıdem, ihbar tazminatı ile hafta tatili, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dinlenen tanık beyanları ve davalı her ne kadar davacının istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını iddia etmişse de, dosyada bulunan istifa dilekçesinin matbu nitelikte olduğu, herhangi bir sebep içermediği, genel nitelikte bulunduğu davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle sona erdiğinin davalı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin istifa ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin süreli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı Kanun"un 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında yasada işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim süresi tanımaksızın iş sözleşmesini feshi istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer.
İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz.
Somut olayda davacı, imza inkarında bulunmadığı istifa dilekçesinde ailevi nedenleri olduğunu belirtmek suretiyle iş sözleşmesini feshetmiştir. Davacı istifa dilekçesini iradesi fesada uğratılarak verdiği iddiasında bulunduysa da, dinlenen davacı tanıklarından biri iş sözleşmesinin feshine dair bir bilgisi olmadığını beyan ettiği, diğer davacı tanığının ise davacının işyerinden kendisinin ayrılıp lokanta açtığına dair beyanlarına göre dosyada istifa dilekçesindeki imzanın davacının iradesi fesada uğratılarak atıldığına dair hiçbir somut bilgi ve delil bulunmamaktadır.
Hal böyle iken, istifa belgesine itibar edilerek iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiği anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3-Yukarıdaki bentte yar alan bozmaya dair hususlar gözönünde bulundurularak red ve kabul oranları doğrultusunda vekalet ücretlerinin yeniden hesaplanması gerekmektedir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.