Mahkemesi : İş Mahkemesi

Davacı, ... sicil numarasında kurum kayıtlarındaki işe giriş bildirgesi ve bu sicil numarasındaki çalışmaların murisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir

Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.

Mahkemece, öncelikle, ... ve ... oğlu, 03.05.1941 doğumlu ...’in davalı Kurumdan sigortalılık kaydının bulunup bulunmadığı belirlenmeli, bu kişinin şahsi sicil dosyaları celp edilmeli, anılan kişinin gerektiğinde tanık sıfatı ile resen beyanına başvurulmalı, ihtilaf konusu 12.07.1967 tarihli işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilen çalışmaların ismi geçen kişiye mal edilip edilmediği araştırılmalı ve anılan çalışmaların kime ait olduğu belirlenmeli, ihtilaf konusu sigorta sicil numarasından Kuruma verilen 26.06.1983 ve 10.08.1983 tarihli işe giriş bildirgeleri ile davacının murisine aidiyetine karar verilen 12.07.1967 tarihli işe giriş bildirgesindeki hane, cilt ve sayfa numaralarının farklı olması ve bu işe giriş bildirgeleri ile Kuruma bildirilen 106 günlük çalışmanın dava dışı işverenler yanında gerçekleştiğinin de belirgin olması karşısında, anılan işe giriş bildirgelerinin verildiği işverenler yanında dava konusu dönemde davacının murisi ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler ile aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler resen saptanarak, çalışmaların kime ait olduğu yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çekişme konusu hizmetlerin, gerçekte kime ait olduğu, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, davalı işveren yanında 12.07.1967 tarihinden itibaren gerçekleşen çalışma süresinin 43 gün olduğu da gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde, davalıların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.