10. Hukuk Dairesi 2014/10415 E. , 2015/13988 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri olup, davada öncelikle halledilmesi gereken sorun, iş kazasına maruz kalan sigortalının işvereni ile yol yapım işinin yüklenicisi dava dışı ... ve alt işveren konumundaki ... arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin, bir başka ifade ile asıl işveren-taşeron ilişkisi olup olmadığının saptanmasıdır.
506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile, asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise; asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Mahkemece, öncelikle yukarıda belirtilen maddi ve hukuki esaslar çerçevesinde, davaya konu iş kazasının meydana geldiği işyerinde ...’nin sigortalı çalıştırıp-çalıştırmadığı, işin tamamından el çekerek, anahtar teslimi şeklinde ...‘ne yaptırıp-yaptırmadığı, dava dışı ...’nin asıl işveren sıfatına sahip olup olmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, varsa taraflar arasındaki sözleşmelerin bir sureti celp edilip, ... ile ... arasındaki asıl işveren ve taşeron ilişkisi irdelenerek, geçici (ödünç) iş ilişkisi ile davalı ...’nin emir ve talimatı altında iş görme edimini yerine getiren sigortalının (kazalının) işvereni olan ...’nin de alt işveren sıfatına sahip olduğu ve olayın oluş şekli de gözetilerek, sonuca göre, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
2-Kabule göre de; Kurumun rücu alacağının, gelirin ve sosyal yardım zammının ilk peşin sermaye değerini oluşturan miktar ile sınırlı olduğu gözetilerek, Kurumdan, sigortalının hak sahiplerine yapılan gelir ve sosyal yardım zammı ödemelerinin ilk peşin sermaye değeri sorularak, davalıların kusur oranlarına göre sorumlu oldukları miktar ve davacının talebi de gözetilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, 01.10.2008 tarihinde geçerli olan ilk peşin sermaye değeri tutarı göz önüne alınarak ve talebin toplam zarara oranı belirlenerek, davalıların kusur karşılığı sorumlu oldukları tutara anılan oran uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekili ile davalılardan ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan ..."ne iadesine, 07.09.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.