(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/6092 E. , 2013/11445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili, davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... Köyü, 118 ada 277 parsel sayılı 1700 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı, taşınmaza Nisan 1982 tarih 1 numaralı tapu ile malik olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/02/2009 tarihli ve 2009/1448 E. - 1994 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacının tutunduğu Nisan 1982 tarih 1 numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; Nisan 1982 tarih 1 numaralı tapu kaydının (4723 m²) Hazine ve Köy Tüzelkişiliğinin taraf olduğu Develi Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/336 E. - 1981/287 K. sayılı tescil kararı ile ... adına oluştuğu ve 1999 yılında yapılan kadastro sırasında 118 ada 220 parsele (2000 m²) revizyon gördüğü anlaşılmaktadır. Sözü edilen tapu kaydının sınırları D: Ali Gezer, B: İsmail Gezer, Mehmet Yorulmaz, K: Eşref Peker, G: Boran Dinçer okumaktadır.
Çekişmeli 118 ada 277 parsel ise kadastro sırasında orman olarak Hazine adına tescil edilen 215 parsele dayanmaktadır. 215 sayılı parselin orman olarak tesbit ve tescil edilmesi üzerine, davacının kardeşi İsmail Gezer’in Mayıs 1978 tarih 11 numaralı 4967 m² yüzölçümlü, kadastro sırasında da komşu 151 parsele (2900 m²) revizyon gören ve sınırları hark, su, İbrahim olan tapu kaydına dayanarak orman tapusunun iptalini istemesi üzerine, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/613 - 2001/420 sayılı kararıyla (A) işaretli 2300 m² taşınmaz bölümünün tescil krokisinin kapsamında kalması nedeniyle İsmail Gezer adına tesciline (bu bölüm 276 parsel olmuştur), tescil krokisi kapsamı dışında kalan (B) işaretli 1700 m² taşınmaz bölümünün ise orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, orman olarak tescil edilen bu kısım 277 parsel numarasını almış, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı bu şekilde hükmen oluşmuştur.
Orman Yönetimi ve Hazinenin taraf olduğu bu hükmün 20. Hukuk Dairesinin 28.01.2002 tarihli ve 11087 E. - 303 K. sayılı kararıyla onanmasıyla, Mayıs 1978 tarih 11 numaralı tapu kaydının kapsamı belirlenmiş, çekişmeli 277 parselin o tapu kapsamı dışında olduğu anlaşılmıştır. Sözü edilen kararda davacı ...’in taraf olmaması nedeniyle temyize konu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmez ise de, davacının tutunduğu Mayıs 1978 tarih 11 numaralı tapu kaydının dayanağı olan tescil krokisi getirtilip uygulanmamış, 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesine göre kapsamı belirlenmemiştir.
O halde, Mayıs 1978 tarih 11 numaralı tapu kaydının müsbite evrakı arasında bulunan tescil kararı ve dayanağı olan kroki getirtildikten sonra yeniden yapılacak keşifte yöntemince yerine uygulanmalı, kroki kapsamı 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesine göre belirlenmeli, aynı tapunun 2000 m² yüzölçümüyle doğudaki komşu 220 sayılı parsele de uygulandığı, batı yönde ise 269 numaralı orman parseli bulunduğu gözönünde bulundurularak kaydın yüzölçümü ile geçerli kapsamı belirlenmeli, bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmesi”gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılamada davacı gerçek kişi 21/07/2010 tarihli dilekçesiyle; dava dilekçesini 269 ve 277 sayılı parseller olarak ıslah etmiştir. Islahtan sonra mahkemece davacının dayandığı Nisan 1982 tarih ve 1 sayılı tapu kaydının 269 sayılı parselin (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümleri kapsadığı, 220 sayılı parselin aynı tapu kaydına dayanılarak ve 2000 m2 olarak davacı adına tesbit edilip kesinleşmesi nedeniyle davanın kabulü ile 118 ada 269 sayılı parselde (A) harfi ile gösterilen yerin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili, davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 08.10.1999 tarihinde kesinleşmiştir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmaz bu çalışmada orman sınırı içinde bırakılmıştır.
Mahkemece, davacı tarafın ıslah talebi kabul edilerek, davaya 118 ada 269 parsele yönelik tapu iptali ve tescil olarak devam edilmişse de, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra, bu yoldan faydalanmaya imkân bulunmamaktadır. Yargıtayın 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı içtihadı birleştirme kararında da “Hükmün Yagıtayca bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir.” denilerek bozmadan sonra ıslaha izin verilmemektedir.
Öte yandan, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Islahta, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
Kabule göre de, ıslahla arttırılan kısmın ( yani eklenen 269 sayılı parsel yönünden) dava harcının alınmaması (harç ikmali yaptırılmaması) da usûle aykırı olduğundan, dava konusunun ıslahla artırıldığı kabul edilemez.
Bu durumda, davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere 269 parsel sayılı taşınmazla ilgili ıslah talebinin reddi ile 118 ada 277 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davaya, dava dilekçesinde olduğu gibi tapu kaydının iptal ve tescili olarak devam edilmeli, bozma gereğince işlem yapılarak (bozma kararında, davacının dayandığı Nisan 1982 tarih 1 numaralı tapu kaydı olduğu halde, sehven Mayıs 1978 tarih ve 11 numaralı kayıt olarak yazılmıştır.) bozma kararının gerekleri yerine getirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi vekili, davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 10/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.