(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/7275 E. , 2013/11462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... Köyünde 2006 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında yaklaşık 8 dönüm miktarında gül bahçesi ve kavak ağaçları bulunan, ayrıca buğday, arpa yulaf bitkisi ekilip biçilen taşınmazın tespit harici bırakıldığını ve tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmış, davaya bakmakta genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası sulh hukuk mahkemesini devredilmiştir.
Mahkemenin 21/04/2009 tarih ve 2007/544 E. - 2009/355 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, Kavacık Köyü kanlıçam mevkiinde, teknik bilirkişiler İbrahim Şentürk ile Ergün Arslan"ın 23.07.2008 tarihli rapor ve krokisinde (B) ve (I) ile işaretli kırmızı taralı 1.519,50 m2 ve 3.470,12 m2 yüzölçümündeki taşınmazların tarla niteliği ile ... adına tapuya tesciline, rapor ve krokinin karar eki sayılmasına dair kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/05/2008 günlü 2008/3172-7033 sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemenin, davanın kabulü ile dava konusu ...Köyü, Mezarlık Yanı Mevkiinde bulunan 102 ada 21 nolu parselin tespitinin iptali ile tarla vasfıyla davacı ... adına kayıt ve tesciline dair 13/08/2010 gün ve 2008/8 E. - 2010/7 K. sayılı kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/05/2010 günlü 2010/4848-6234 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Davaya konu taşınmazların bulunduğu yere sınır olan komşu ... Köyünde orman kadastrosu yapılmış ise bu köy ve Kavacık Köyünde yapılarak kesinleştiği anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yerleri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman kadastro haritasının, dava konusu taşınmazlara komşu parsellere ait kadastro tespit tutanağı ile varsa dayanağı kayıtlarının, tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının iktisap nedeni ve tarihi yazılı olarak, bu taşınmazların içinde yer aldığı adaların tamamının görülebildiği kadastro paftası örneğinin, çekişmeli taşınmazların bulunduğu köye sınır komşusu olan ... Köyünde genel arazi kadastrosu yapılmış ise, dava konusu yere bitişik yere ilişkin taşınmaz ya da taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmiş ise kadastro tespit tutanağının bir örneği ile bulunduğu adanın pafta örneğinin, yöreye ait, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planın, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte dosyaya eklenmesi, dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, üç mühendis, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi veya fen elemanı ve jeologtan oluşturulacak bilirkişi kurulu eliyle keşif yapılması, davanın tescil davası olması nedeniyle dava konusu taşınmazların fiilî durumu ve öncesinin orman olup olmadığının da saptanmasının zorunlu olduğu, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalması ya da orman ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğunun bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmesi, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığının sorulması ve toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece davanın kabulü ile .... Köyü, ... Mevkiinde dosyada bulunan teknik bilirkişiler harita mühendisleri ..."ün 03/12/2012 tarihli rapor ve ekli krokisinde (B) harfi ile gösterilen 1.519,55 m2"lik kısım ile (I) harfi ile gösterilen 3.470,01 m2"lik taşınmazların tarla vasfı ile ayrı ayrı davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, rapor ve krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kavacık Köyünde dava tarihinden önce 21/07/1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesi uyarınca yapılan, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yapılan arazi kadastrosu ile birlikte 17/08/2006 -16/09/2006 tarihleri arasında ilân edilen fennî hataların düzeltilmesi çalışması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 10/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.