Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15452
Karar No: 2013/16571
Karar Tarihi: 25.11.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/15452 Esas 2013/16571 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/15452 E.  ,  2013/16571 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde davalılar vekili Av. ... ile aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av. ... geldi. Dahili davalı vekili ile dahili davalılar gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin 25.11.2013 günü saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
    Belirli gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalılar arasında 13.11.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile davalıların 11129 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazları müvekkili ile dava dışı alıcılar ... ve ....eşit hisseler halinde satmayı vaat ettiklerini, ancak satış bedelini de almış olmalarına rağmen davalıların 03.06.2009 tarihinde taşınmazları dava dışı üçüncü şahsa sattıklarını ileri sürerek; her iki taşınmazın piyasa rayiç değerinden müvekkilinin payına isabet eden kısım için şimdilik 150.000 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, 12.05.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de talebini 863.125 TL ye yükseltmiştir.

    ....


    Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkilleri ile davacı, dava dışı ... ve ... arasında 11129 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların satışı hususunda anlaşma sağlanması üzerine Av. ...’a satış yetkisini içeren vekâletnameyi verdiklerini, taşınmazın tapu kaydındaki sorun nedeniyle de vekil tayin ettikleri Av. ...’ın davacılar ile satış vaadi sözleşmesini imzaladığını, ancak vekilin daha sonradan müvekkillerinin bilgisi ve rızası dışında taşınmazları yetkilendirdiği kişi aracılığı ile üçüncü şahsa sattığını, bu satıştan müvekkillerinin davanın açılması ile haberdar olduklarını savunmuş, ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunurken de, davacı ile dava dışı ... ve ...’ın taşınmazları adi ortaklık adına satın aldıklarını, müvekkillerine vekâleten hareket eden Av. ...’ın da aslında adi ortaklığın yetkili temsilcisi olduğunu ileri sürerek; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 623.368 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline dair verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 15.05.2012 günlü ve... Karar sayılı ilamı ile “… Davacı, dava dışı şahıslarla birlikte davalılardan satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın davalılar tarafından dava dışı şahıslara satıldığından bahisle alacak talebinde bulunmuş ise de, dosyaya sunulan ve davacı tarafça karşı konulmayan 24.09.2007 tarihli “Taşınmaz Alım Satım ve Ortaklık Sözleşmesidir.” başlıklı sözleşme ile davacı ve dava dışı ... ile .... dava konusu taşınmazların maliklerinden satın alınması ve satılarak gelir elde edilmesi hususunda adi ortaklık tesis edildiği ve bu bağlamda, dava konusu taşınmazlarında gerçekte adi ortaklık adına satın alındığının kabulü zorunludur. Dava konusu taşınmaz adi ortaklık adına satın alındığı içinde adi ortaklık sözleşmesinde belirtilen ortaklarında davada yer alması gerekir. (BK 534. madde) Bir başka deyişle adi ortaklık sözleşmesinde adı geçen kişilerinde usulüne uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması ve davaya devam edilmesi zorunludur. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek BK. 534. maddesine aykırı olarak taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece, davacı tarafa süre verilmek suretiyle dava dışı ortaklar ... ve ...’ı davaya dahil edilmesi sağlanarak taraf teşkili tamamlanmış ve yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 623.368 TL nin davanın açıldığı 22.07.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak davaya konu istem hakkında karar verilmiş bulunmasına göre davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    ....

    2- Ancak; bir miktar paranın tahsili istemiyle açılan alacak davalarında, asıl alacak tutarının sonradan yargılama sırasında ıslah yoluyla artırılması, sadece ve ancak davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği durumlarla sınırlı olarak, ıslah yoluyla artırılan tutara yürütülecek faizin başlangıç tarihini etkiler; davalının (borçlunun) açılan davayla birlikte temerrüde düştüğü, davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği hallerde, ıslahla artırılan tutara, ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir.( HGK. nun 3.7.2002 günlü ve 2002/9–564 Esas 2002/572 Karar, 5.3.2003 günlü ve .... 19.09.2007 günlü ve 2007/11-604 Esas 2007/592 Karar sayılı ilamları)
    Şu durumda; ıslahla artırılan tutara, ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
    Ne var ki; kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendi çıkartılarak yerine “1- 623.368 TL alacağın, 150.000 TL sinin davanın açıldığı 22.07.2009 tarihinden itibaren, 473.368 TL sinin ise ıslah tarihi olan 12.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 31.897,25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    ....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi