3. Hukuk Dairesi 2013/16213 E. , 2013/16631 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... VS. VEK.AV. ...
DAVALILAR : 1- ... VEK.AV. ... 2- ..., 3- ... 4- ...
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılardan asil ... ve tüm davacılar vek.Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi ....12.01.2000 tarihinde vefat ettiğini, murisin bir kısım taşınmazlarını muvazaalı olarak davalı ..."e satması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, iş bu dava devam ederken davalı tarafından sunulan delil listesinde vasiyetnameden bahsedildiğini, bu şekilde murisin vasiyetinden haberdar olduklarını; vasiyetnamenin ......sayılı dosyasında açılıp okunduğunu; murisin vasiyetname düzenlerken sağlık durumunun iyi olmadığını, o sırada yanında bulunanların baskıları sonucu vasiyetname düzenlediğinin anlaşıldığını; vasiyetnamede, vasiyet edenin adının .... olması gerekirken, .... olarak geçtiğini; Uzman doktordan rapor alınmadan düzenlendiğini, yine vasiyetname düzenlenirken Medeni Kanununda yer olan mahfuz hissenin dikkate alınmadığını, tasurruf nisabının aşıldığını vasiyetnamelerin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek; .... 1989 tarihinde 27338 yevmiye numarasıyla düzenlenen vasiyetname ile, 22.10.1993 tarihinde 16253 yevmiye numarasıyla düzenlenen vasiyetnamelerin iptaline, vasiyetnamelere dayalı tapu iptali-tesciline, aksi halde müvekkillerinin saklı payına yapılan tecavüz nedeniyle tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamelerin noter huzurunda düzenlenmiş, şekil ve içerik şartları yönünden yasaya uygun, hukuken geçerli bir vasiyetname olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, "davacı taraf, tasarruf ehliyeti bulunmadığından bahisle vasiyetnamenin iptalini talep etmiş isede; mahkemizce davacı tarafa verilen süreler içerisinde delillerin bildirilmediği, bu hususta verilen kesin süreye riayet edilmediği, dosyaya bu hususta delil ibraz edilmediğinden, murisin tasarruf ehliyetine sahip olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı; bu haliyle, murisin vasiyetnamenin yapıldığı tarihte fiil ehliyetine sahip olduğunun kabulü gerektiği, vasiyetnamenin iptal edilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı ve ispat edilemeyen davanın reddi gerektiği gerekçesiyle" davacı tarafın vasiyetnamenin iptali talebinin reddine; tapu iptali ve tescil-tenkis taleplerinin iş bu dosyadan tefriki ile ..... sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davada, davaya konu vasiyetnamelerin kanuni şekil şartlarına uyulmadan hazırlandığı ve mirasbırakanın vasiyetname düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı iddia edilerek; vasiyetnamelerin iptali istenilmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davacı taraf; vasiyetnamelerin, kanunun aradığı şekil şartlarına uyulmadan yapıldığını iddia etmektedir. İptali istenen vasiyetnameler 23 Kasım 1989 tarihli ve 22 Ekim 1993 tarihli vasiyetnamelerdir. Mahkemece, iki vasiyetname de şekle aykırılık yönünden ayrı ayrı incelenip, tartışılmamıştır. Oysa, MK"nun 491.maddesine göre "Bir kimsenin muayyen bir mal hakkındaki vasiyetinin sonradan yaptığı tasarrufla telifi kabil olmazsa hükümsüz olur."
Murisin, vasiyetname düzenledikten sonra sağlararası tasarruflarda bulunduğu, açılan muvazaaya dayalı tapu iptali-tescil davasından anlaşılmaktadır.
Murisin sağlararası tasarrufuyla veya sonradan yaptığı 2"nci(22 Ekim 1993 tarihli) vasiyetnamesi ile ilk yaptığı vasiyetten rücu edip etmediği tartışılıp değerlendirilmelidir. Öte yandan, 22 Ekim 1993 tarihli vasiyetnamede alınan tanık beyanları yasaya uygun değildir. Zira, MK"nun 481/1.maddesine göre, "Vasiyetnameye tarih ve imza konulunca vasiyet eden kimse, vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin son arzularını muhtevi olduğunu resmi memur huzurunda iki şahide beyan eder. Şahitler; bu beyanatın huzurlarında vukuuna ve o kimseyi tasarrufa ehil gördüklerine dair vasiyetnamenin altına verecekleri şerhi imza ederler." Vasiyetnamede ise, tanıkların "Yanımda tanzim edilerek okunan iş bu vasiyetnameyi imzam altında tastik ederim" şeklinde beyanda bulundukları görülmüştür. Vasiyetnamede tanıklar Türk Kanunu Medenisinin 481.maddesi uyarınca vasiyetçiyi tasarrufa ehil gördüklerini beyan etmemişlerdir. Belirtilen şekle ilişkin bu eksiklik geçerlilik şartıdır.
Bu hali ile, vasiyetname, kanunun aradığı şekil şartlarına haiz değildir. MK"nun 500.maddesi gereğince iptali gerekir. Mahkemece, bu hususların dikkate alınmamış olması, eksik inceleme ile yazılı şekilde, talebin reddine ilişkin hüküm tesis edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
....
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....