2. Hukuk Dairesi 2014/11202 E. , 2014/18905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Patnos Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :10.12.2013
NUMARASI :Esas no: 2010/238 Karar no:2013/671
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı; nüfusta M. H. ile 08.09.2005 tarihinde evli olarak kayıtlı olduğunu, bu evlilikten üzerine kayıtlı dokuz çocuk bulunduğunu, M. H. ile evlenen kişinin gerçekte kendisi değil, nüfusta kaydı bulunmayan kız kardeşi "Güler" olduğunu; nüfusta kaydı bulunmayan kız kardeşinin kendisine ait kimlik bilgilerini kullanarak M. H. ile evliliği gerçekleştirdiğini, kendisinin uzun süredir K. . isimli şahısla gayriresmi olarak birlikte yaşadığını, bu birliktelikten yedi çocuğunun olduğunu, çocuklarıyla Kerem arasında soybağının "tanıma" yoluyla kurulduğunu ileri sürerek, nüfusta kaydı bulunmayan kız kardeşinin "N. B." kimliğini kullanarak M. H. ile yaptığı evliliğin yok hükmünde olduğunun tespitini ve M. H. ile ortak çocukları olarak kayıtlı bulunan çocukların da kaydının silinmesini talep etmiştir.
Mahkeme; “davayı açan kişinin halk arasında Vesile olarak bilinen ve K. gayriresmi birlikte yaşayan kişi olduğunu, nüfusta, N. B. kimliğinin, davacıya ait olmayıp M. H.i ile evli olan müdahile ait olduğunu kabul ederek bu durumun evliliğin yokluğunun tespitini ve iptalini gerektirmediği" gerekçesiyle davayı reddetmiş, Kerem Işık ile gayri resmi olarak birlikte yaşayan davacının saklı nüfus olup, nüfusa tescili için bildirimde bulunulmasına karar vermiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; tek bir kimliğin, biri nüfusta kayıtlı, diğer kayıtlı olmayan iki ayrı gerçek kişi tarafından kullanıldığı ve bu şekilde medeni ilişkiler oluşturulduğu, davacı ve müdahil arasında yaklaşık 15 yaş fark bulunduğu, müdahilin en son 04.01.2010 tarihinde doğum yaptığı, Patnos Devlet Hastanesinin 13.06.2013 tarihli yazı cevabına göre 1956 doğumlu Nazime"nin normal koşullarda doğum yapma olanağının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Gerçekleşen bu durum karşısında; öncelikle nüfusta N. B. (Aydın) kimliği ile kayıtlı olan kişinin, bu iki kardeşten hangisine ait olduğunun davada ön sorun olarak çözümü gerekir. Bunun için, iki kardeş arasında yaklaşık on beş yaş, yaş farkı olduğu tanıklarca ifade edildiğine göre, her ikisinin de adli tıp ilgili ihtisas kuruluna sevk edilerek kemik yaşları konusunda olabildiğince gerçeğe uygun rapor alınmalı, N. B. kaydının nüfusa 1956 yılında tescil suretiyle oluşturulduğu dikkate alınarak, küçüğünün bu tarihte tescil edilmesinin mümkün olmayacağı kabul edilip, N. B. kimliğinin bu iki kardeşten hangisine ait olduğu duraksamasız olarak ortaya çıkarılmalı, bundan sonra M. H. ile evlenenin bu iki kardeşten hangisi olduğu tespit edilip, evlenmenin dayanağı belge asılları da getirtilerek, ortada geçerli şekilde oluşmuş bir evliliğin mevcut olup olmadığı belirlenmeli, gerekmesi halinde, M. H. İle N. evliliklerinden doğmuş olarak kayıtlı olan çocuklardan ergin olduğu için kayyımın temsil edemeyeceği çocuklara davetiye çıkarılıp bildirdikleri takdirde bunların delilleri de toplanmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılmadan eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.09.2014 (Pzt.)