3. Hukuk Dairesi 2013/12420 E. , 2013/16750 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; davalının 2163 no.lu tarımsal sulama abonesi olduğunu belirterek, 2003-2004-2005 yıllarına ilişkin ödenmeyen normal dönem enerji tüketim faturaları ile kaçak elektrik tüketim faturalarının tahsili amacıyla başlattıkları takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; kaçak elektrik tüketimi yaptığından bahisle ....Ceza Mahkemesinde yargılamasının devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, icra takibinde ana borç ve kaçak borcunun ayrı ayrı belirtilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere takip tarihi itibarı ile davalının borcunun 10.902,23 TL"sinin kaçak elektrik bedeli, 21.446,76 TL"sinin ödenmeyen elektrik bedeli olarak asıl alacak miktarının toplam 32.348,99 TL olduğu, takip sırasında davalı borçlunun 7.809,00 TL asıl alacağı kabul ederek itiraz etmemesi nedeni ile iptal edilmesi gereken asıl alacağın 24.539,99 TL olduğu, bilirkişi raporunda gecikme zammı ve KDV toplamı takip talebi ile istenilen miktarı aştığından taleple bağlı kalınarak işlemiş faiz ve KDV"sinin 15.092,52 TL olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılarak kısmi itirazın kısmen iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca borçlu tarafından işleyecek faize de itiraz edilmesi nedeni ile asıl alacağın takip tarihi itibarı ile 6183 sayılı yasanın 51. maddesi uyarınca takip talebinde belirtilen yıllık % 28,32 yi aşmamak kaydı ile değişen oranlarda gecikme zammı uygulanması gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Kaçak kullanımda gecikme zammı olmaz. Gecikme zammında bir zaman unsuru bulunmadığından faiz karakteri yoktur.Gecikme zammı faiz niteliğinde olmadığı gibi faiz benzeri olarak da kabul edilemez. Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı hukuki niteliği itibariyle bir borcun gününde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir. Gecikme zammı gecikme faizi değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur. Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur. Ne var ki, çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince gecikme zammı isteminin aynı zamanda yasal faiz uygulanması gerektirdiği gözetilerek ödenmeyen bedele yönelik olarak yasal faiz uygulanması gerekmektedir.
O halde mahkemece, davacının gecikme zammı talebi, yasal faiz olarak değerlendirilip, takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz oranı hesaplatılarak hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde gecikme cezasına da hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.