20. Hukuk Dairesi 2013/7519 E. , 2013/11636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında ... Köyü, 112 ada 1 parsel sayılı 5396,23 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğinde davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, kadastro tesbitinin iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; çekişmeli 112 ada 1 parselin 17/08/2010 havale tarihli ek fen bilirkişi raporunun krokisine ekli (1A) rumuzu ile gösterilen kısmın kadastro tesbitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 112 ada 1 parselin 17/08/2010 havale tarihli ek fen bilirkişi raporunun krokisine ekli (1B) rumuzu ile gösterilen kısmın tesbit gibi tesciline karar verilmiş; davacı ... Yönetimi vekili tarafından 112 ada 1 sayılı parselin (1B) rumuzu ile gösterilen kısmı yönünden hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.02.2012 tarih ve 2012/609 E. - 2012/1200 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Uzman orman bilirkişi raporunda; 1974 tarihli memleket haritası ile 1958 tarihli hava fotoğrafları birlikte değerlendirilerek rapor sunulduğu, memleket haritaları hava fotoğraflarının sayısallaştırılarak harita üzerine aktarılması ile elde edildiği, somut olayda; orman araştırması yapılırken, 1958 tarihli hava fotoğraflarından elde edilen memleket haritasından yararlanılmayarak, sadece, 1974 tarihli memleket haritası üzerinde inceleme yapıldığı, yine, bilirkişi tarafından düzenlenen asıl raporda, taşınmazın 1958 tarihli hava fotoğrafında koyu renk ile gösterilen orman sayılan yerlerden olduğu açıklandığı halde, aynı bilirkişiden alınan ve 1974 tarihli memleket haritasında kısmen orman sayılan kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin ek rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece, usûlunce orman araştırması yapılarak, taşınmaz ve çevre taşınmazların konumunun 1958 tarihli hava fotoğrafları ve 1974 tarihli memleket haritasının düzenlendiği hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi, bilirkişilerden yeterli rapor alınması, 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğinde bulunup bulunmadığının saptanması, orman içi açıklıklarının orman sayılan yerlerden olup, zilyetlikle kazanılamayacaklarının gözetilmesi; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi, dava konusu taşınmaza komşu parsellerin dayanak kayıtları yöntemince uygulanarak dava konusu taşınmazın bulunduğu yönü ne olarak gösterdiğinin araştırılıp saptanması, tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 112 ada 1 nolu parselin, 04.02.2013 tarihli krokide (1B) ile gösterilen bölümünün tesbit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından taşınmazın (1B) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli 112 ada 1 sayılı parselin temyize konu (1B) ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı parselin (1A) ile gösterilen bölümü hakkındaki hükmün temyiz edilmeyerek, önceki kararla kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, bu yönün hüküm kısmında belirtilmemesi infazda karışıklığı yol açabileceğinden doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin sonuna “Dava konusu ... Köyü, 112 ada 1 sayılı parselin (1A) ile gösterilen kısmı hakkında mahkemenin 2008/16 - 2010/150 sayılı kararı ile verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.