3. Hukuk Dairesi 2019/3903 E. , 2020/687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : SİNOP SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak ve tazminat davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; mülkiyetinde yer alan iki adet taşınmazın 27.04.2011 tarihli ihale şartnameleri uyarınca 5 yıllık süreyle tarımsal amaçla kullanılmak üzere davalı tarafa kiraya verildiğini, davalının her iki taşınmaza ait 2012 ve 2013 yılı kira bedellerini eksik ödemesi üzerine her iki kira sözleşmesinin 09/09/2013 tarihinde feshedildiğini, 17.09.2013 tarihli yazılar ile davalıya feshin ve taşınmazların tahliye edilmesi husunun bildirildiğini, buna rağmen tesliminin gerçekleştirilmemesi üzerine davalıya tekrar bildirim yapıldığını, 28.05.2014 tarihli iki ayrı tutunak ile her iki taşınmazın idareye teslim edildiğini ve tahliye edildiğini belirterek ödenmeyen kira bedellerinin gecikme zamlarıyla birlikte, sözleşmenin idarece sözleşme ve şartname hükümlerine uygun şekilde feshi nedeniyle cari yıl kira bedeli tutarında tazminatın ve fesih soonrası kiralananların geç tahliye edilmesi nedeniyle tahliyeye kadar geçen süre için günlük hesaplanacak cezai şart bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporu aldırılarak, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça, 14.02.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik uyarınca kira bedellerinin %50 indirildiği ve bu nedenle ödenmeyen kira bedeli olmadığı, sözleşmenin idarenin feshinden kaynaklı tazminat bedelinin ise cari yıl kira bedelinin %25 ‘i oranında ödeneceğinin düzenlendiği, 11.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik uyarınca günlük hesaplanan tazminat oranının da 0,01 yerine 0,005 oranına indirildiği, mahkemece yönetmelik hükümleri dikkate alınmayarak hatalı hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verildiği sebeplerine dayalı olarak istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, yapılan istinaf incelemesi sonucunda; sözleşme ve yasa hükümüne göre, davalının söz konusu tazminat ve cezai şarttan sorumlu tutulabilmesi için akdin idarece feshedilmiş olmasının tek şart olmadığı, haklı bir feshin varlığının da şart olduğu, idarenin kira bedeli ile yan giderler ödenmediğinden bahisle kira akdini feshinin haksız oluduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulü ile kira alacağı ve buna dair gecikme zammı talebinin kabulüne, sözleşmenin feshinden kaynaklı cari yıl kira bedeli tutarında tazminat ve tahliyeye kadar geçen her gün için talep edilen cezai şart bedeli taleplerinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
6110 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26. maddesi yargılamaya hakim olan ilkelerden taleple bağlılık ilkesini düzenlemektedir. Buna göre hakim, tarafların talepleriyle bağlı olup onadan fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez ancak duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Kanunun 341. ve devamındaki maddelerim ise kanun yollarından istinaf kanun yoluna ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Kanunun 342. maddesine göre istinaf yoluna başvurma dilekçeyle yapılır ve istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru sebepleri ve gerekçesi bulunur. İstinaf incelemesinin kapsamı ise kanunun 355. maddesinde “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hükümler doğrultusunda kamu düzenine aykırılık hali dışında istinaf mahkemesince istinaf dilekçesinde gösterilmeyen bir neden resen dikkate alınamaz ve inceleme dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak gereçekleştirilir.
Somut uyuşmazlık; gecikme faiziyle birlikte ödenmeyen kira bedellerinin, sözleşmenin idarece feshi nedeniyle cari yıl kira bedeli tutarında tazminatın ve fesih sonrası kiralananın idareye geç teslimi nedeniyle tahliyeye kadar geçen her gün bakımından işleyecek cezai şart bedelinin davalıdan tahsili gerekip gerekmediği hususundadır.
Davalı tarafça istinaf dilekçesinde kira bedeli ve yıllık kira bedeli tutarındaki tazminat bakımından yönetmelikle indirim yapıldığı, yine günlük cezai şart bedelinin 0,01 oranında değil 0,005 oranına indirildiği, mahkemece bu yönetmelik hükümleri dikkate alınmayarak hatalı hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği belirtilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bölge adliye mahkemesince, HMK’nın 26. ve 355. maddeleri uyarınca davalının istinaf dilekçesinde belirttiği istinaf sebepleriyle sınırlı olarak inceleme yapılması gerekirken, istinaf sebebi olarak istinaf dilekçesinde belirtilmeyen ve kamu düzenine aykırılık kapsamında kalmadığından resen gözetilecek hususlardan olmayan yıllık cari yıl kira bedeli oranında tazminat ve fesih sonrası tahliyeye kadar geçen her gün için hesaplanan cezai şart taleplerinin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.