Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10732
Karar No: 2013/3554
Karar Tarihi: 28.02.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/10732 Esas 2013/3554 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacıların her biri için istenen manevi tazminat miktarının belirtilmemesi nedeniyle kararın usule aykırı olduğu ve bozulması gerektiği açıklanmıştır. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı, doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Ancak, ağır bedensel zarara uğramış kişilerin yakınlarına da manevi tazminat ödenmesi mümkündür. Bu nedenle, sigortalının ağır bedensel zarara uğrayamadığı kabul edilerek, davacıların manevi tazminata hak kazanmadıkları ve davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davalı yararına avukatlık ücretinin belirlenmesi gerektiği de vurgulanmıştır. Kararda detaylı olarak açıklanan kanun maddeleri ise şöyle: Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 56/2 maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 417-423 ve 323-326 maddeleri.
21. Hukuk Dairesi         2012/10732 E.  ,  2013/3554 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava 23.02.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 7,30 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ile anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davacı anne ve babanın maddi tazminat isteminin reddine, sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacılar dava dilekçesinde 10.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur. Dava dilekçesinin neleri içereceği HUMK"nun 179/3.maddesinde (6100 sayılı HMK’nun 119.maddesi) gösterilmiştir. Bu madde hükmüne göre, her bir davacı bakımından davadaki istemin ne olduğunun dava dilekçesinde açıkça gösterilmesi gereklidir. Zira davacının dilekçesinde talep ettiği 10.000,00-TL manevi tazminat içerisinde her bir davacının payının ne olduğu diğer bir deyişle her bir davacı için istenen manevi tazminat miktarının ne olduğu anlaşılamamaktadır. HUMK"nun 75/2.maddesine göre (6100 sayılı H.M.K. md.31). Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir, hükmünü amirdir. O halde, mahkemece; davacılardan her biri için istenen manevi tazminat miktarının ne olduğu davacı taraftan sorulup saptanmadan manevi tazminat istemleri hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara maruz kalma söz konusudur. Kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır.
    Öte yandan 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK’nun 56/2 maddesinde de “….Ağır bedensel zarar .... hâlinde, zarar görenin .... yakınlarına da manevî tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği.” Düzenlenmiştir.
    Somut olayda, olay tarihinde 22 yaşında olan, geçirdiği iş kazası sonucu sol el 2. Parmağı 2. boğumdan kesilerek % 7,30 oranında sürekli işgücü kaybına uğrayan sigortalının ağır bedensel zarara uğramadığı giderek bu zarar nedeniyle anne ve babası olan davacıların manevi tazminata hak kazanmadıklarının kabulü ile bu yöndeki davanın reddi yerine yazılı şekilde kısmen kabulü hatalı olmuştur.
    Davanın reddi halinde reddolunan bölüm üzerinden vekille temsil edilen davalı yararına avukatlık ücreti tayininin gerekeceği HUMK’nun 423-417 ve HMK’nun 323-326 maddeleri gereğidir. Hal böyle olunca da maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddolunan bölümleri üzerinden vekille temsil edilen davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmek gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz karar verilmemiş bulunması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi