Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6649
Karar No: 2019/7865
Karar Tarihi: 17.12.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/6649 Esas 2019/7865 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/6649 E.  ,  2019/7865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, asıl dava yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, davacıların maddi tazminat talepleri bakımından; davacı ... yönünden maddi tazminat talebi bakımından 1000,00 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 2.121,00 TL nin ıslah tarihi olan 02/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacı çocuk ..."in maddi tazminat talebi bakımından 1000,00 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 1.657,70 TL nin ıslah tarihi olan 02/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacıların manevi tazminat talepleri bakımından, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."e verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, birleşen dava yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, davacıların maddi tazminat talepleri bakımından, davacı ... için, 6.242,00 TL nin; 5.462,00 TL sinin davalı ....den, 780,00 TL sinin davalı ..."ten olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle ayrı ayrı alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacı ... için, 5.315,39 TL nin; 4.650,97 TL sinin davalı ....den, 664,42 TL sinin davalı ..."ten olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle ayrı ayrı alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacıların manevi tazminat talepleri bakımından, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.250,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ....den alınarak davacıya verilmesine, 750,00 TL manevi tazminatın davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.250,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ....den alınarak davacıya verilmesine, 750,00 TL manevi tazminatın davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir.
    1- Dosya kapsamından, davacı eşin 20/12/2013 tarihinde evlendiği, evlendiği tarihe kadar zararının hesaplanması için ek hesap raporu aldırıldığı, 18/02/2015 tarihli ek hesap raporuna göre davacı eşin zararının 9.363,34 TL olduğu ve bu miktardan davacıya Kurum tarafından yapılan fiili ödemenin rücu edilebilir kısmının tenzil edilmesi gerektiğinin belirtildiği, ancak mahkemece fiili ödemenin rücu edilebilir kısmının tenzil edilmeden asıl ve birleşen dava bakımından toplam 9.363,00 TL maddi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin tazminat davalarında öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
    Davanın bu yönüyle yasal dayanağını ise, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir.Adalet Komisyonu"nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.”Öteyandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.Somut olayda, rücu edilmesi mümkün olan fiili ödemenin, tazminat alacağından tenzili 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 55. maddesinin emredici hükmü gereği olduğuna göre, mahkemece emredici hükümlere aykırı olacak ve sigortalının aynı zarar verici olay nedeniyle mükerrer yararlanması sonucunu doğuracak şekilde fiili ödeme tenzil edilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş, Kurum"dan davacı ... evlendiği tarihe kadar yapılan fiili ödeme miktarı sorularak bu miktarın işverene rücu edilebilir kısmını (5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesine göre 3. kişi konumunda bulunanların kusurunun yarısı ile işverenin kusurunun toplamına isabet eden kısmı) 9.363,00 TL"den tenzil ederek (davalı ... hükmü temyiz etmedğinden hükmün onun bakımından kesinleştiği göz önünde bulundurularak) sonuca gitmektir.
    2- Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla, üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.09.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi gereği davacı taraf bu ilkeye aykırı şekilde talepte bulunamayacağı gibi mahkeme de bu ilkeye aykırı şekilde hüküm kuramaz.
    Somut olayda davacı eş ve çocuk yönünden asıl ve birleşen davalar bakımından farklı miktarlarda manevi tazminat tutarlarına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, davacı eş ve çocuk için asıl ve birleşen davalar bakımından tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde aynı miktarda manezi tazminat tutarlarına hükmetmek ve müteselsil sorumluluğa dayanılan asıl dava bakımından davalıları müteselsilen, kusur oranında sorumluluğa dayanılan birleşen davada davalıları ( kusuru oranında (karar başlığında da asıl ve birleşen dava davalıları ayrı ayrı belirtmek suretiyle) (davalı ... hükmü temyiz etmedğinden hükmün onun bakımından kesinleştiği göz önünde bulundurularak) sorumlu tutmaktır.
    3- Davacı taraf maddi tazminata ilişkin taleplerinde asıl dava bakımından müteselsil sorumluluk ilkesine dayanmış ve birleşen dava bakımından birleşen dava davalıları açısından kusur oranında sorumlu tutulmalarını talep etmesine rağmen bu doğrultuda hüküm kurulmaması da hatalı olmuştur. Yapılacak iş, asıl ve birleşen davalar bakımından tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde maddi tazminat tutarlarına hükmetmek ve müteselsil sorumluluğa dayanılan asıl dava bakımından davalıları müteselsilen, kusur oranında sorumluluğa dayanılan birleşen davada davalıları ( kusuru oranında (karar başlığında da asıl ve birleşen dava davalıları ayrı ayrı belirtmek suretiyle) (davacı tarafın hükmü temyiz etmediği göz önünde bulundurularak kazanılmış haklar ihlal edilmeden ve davalı ... hükmü temyiz etmedğinden hükmün onun bakımından kesinleştiği göz önünde bulundurularak) sorumlu tutmaktır.O halde davalılar ..., ..., ... Oto. Ltd. Şti. ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi