3. Hukuk Dairesi 2013/13911 E. , 2013/16903 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının maliki bulunduğu... parselde bulunan 15/A-10 numaralı bağımsız bölüm niteliğindeki mesken ile ilgili su abonelik işlemini tesis etmek üzere.... müracaat ettiğinde, konutunun su aboneliği için 4.000,00 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli adı altında bedelin ödenmesi neticesinde su aboneliğinin yapılacağının bildirildiğini ancak istenilen bedelin fahiş olduğunu ayrıca meskenin bulunduğu adrese ait ada içi ve ada dışı imar yollarındaki tüm içme suyu hatlarının kooperatif tarafından yapıldığını bu nedenle .... tarafından herhangi bir bedel talep edilemeyeceğini belirterek kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin abonelik sözleşmesi yapılmasına, ne miktarda sorumlu olduklarının tespiti ve tedbiren su akışının sağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının meskeninin olduğu yere kanalizasyon hizmeti ve içme suyu şebekesi getirildiğini, idarece sunulan hizmet karşılığı bedelin ilk malikten alınan bir bedel olduğunu; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87 ve 88.maddeleri ile.... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi gereğince davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemesi gerektiğini savunup davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, davacının davasının Kısmen KABULÜ ile kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak davacının 562,63-TL sorumlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
....
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87. ve 88. maddeleri ile bunlara paralel olan ....Yönetmeliğinin 39. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalının yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı takdirde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayri menkul sahiplerinden yönetmelikte belirtilen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesislerine katılım payı isteme hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bunun miktarının nasıl belirleneceği eldeki davada uyuşmazlık konusudur.
Katılım paylarının hesabına ilişkin .....Tarifeler Yönetmeliğinin 39/2. maddesinde formül bulunmakta olup formülde -T- olarak simgeleştirilen “gayrimenkulün yararlanacağı su ve kanal hattına metre/tül maliyeti”nin, yine aynı maddenin 5. fıkrasındaki uygulanacağı yılın ve Belediye Gelirleri Kanununun 89. madde/a-son cümlesindeki “....birim fiatlarını geçemez” ifadeleri birlikte değerlendirilerek abonelik başvurusunda bulunulan tarihteki .... birim fiyatları üzerinden alınması ve hesabın ona göre yapılması gerekir. Hesaplanan miktarın abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki binanın emlak vergi beyanındaki değerinin %2"sini aşmamak kaydıyla hüküm altına alınması gerekir.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiatlar esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Şu haliyle, abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki Bayındırlık birim fiatları esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken inşaat ruhsatı aşamasındaki ödeme tarihindeki birim fiatlarının esas alınarak hesaplama yapılmış olması yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....