3. Hukuk Dairesi 2013/13765 E. , 2013/16919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; davacı reşit evlat maddi imkansızlık nedeni ile üniversiteye gidemediğini için davalı babasından aylık 200,00 TL yardım nafakası talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının okumadığını, çalıştığını, işten kendi rızası ile ayrıldığından nafaka isteyemeyeceğini, daha sonra da çalışmaya başladığından açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının.... 27.09.2012-25.11.2012 tarihlerini kapsayan dönemlerde çalıştığı, 25.11.2012 tarihinde de dava açmadan yaklaşık bir ay önce kendi rızası ve isteği ile istifa edip işten ayrıldığı, ayrıldıktan sonra da ....başvurduğu ve .... marketler zincirinde iş ayarlanması sonucu tekrar çalışmaya başladığı, bu işyerinden de yine kendi isteği ile çıktığı, çalışmasına engel teşkil edecek bedeni ve fikri bir rahatsızlığının olmadığı, kendisine yardım edilmediği takdirde zarurete düşmeyeceği, yeniden iş bulup çalışabilecek durumda olduğu gerekçesi ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
....
Hukuk Genel Kurulu"nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez.
Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun"un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı 1994 doğumludur ve eğitim çağındadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının eğitim çağında olduğu nazara alınarak Türk Medeni Kanunu"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun davacı yararına bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....