Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12760
Karar No: 2019/3182

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12760 Esas 2019/3182 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu evveliyatınında orman vasfında olduğu iddiasıyla kadastro tespitinin iptalini ve orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiş; katılan davacılar ise miras nedeniyle taşınmazda hisseleri bulunduğunu iddia ederek davaya katılmışlardır. Mahkemece, taşınmazın orman kadastrosuna dahil edildiği ve davacıların iddialarının yeterince kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, delil toplanmadan ve mirasçıların dahil edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğuna dair bozma kararı vermiştir. Yeniden yapılan incelemede, taşınmazın evveliyatının orman olup olmadığı husunda tereddüt oluştuğundan dolayı, taşınmazın öncesinin hava fotoğrafları ve memleket haritalarında niteliği belirlenmek üzere en eski tarihli belgelerin kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan kanun maddeleri, Anayasa Mahkemesi kararları ve ilgili fıkralar hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Kanunlar: 3116, 4785, 5658, 3402, 5304, 6831.
20. Hukuk Dairesi         2016/12760 E.  ,  2019/3182 K.

    "İçtihat Metni"

    ...
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında.... parsel sayılı 4216,40 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla niteliğiyle davalı ve davalıların murisleri adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi 18.01.2007 tarihli dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu evveliyatınında orman vasfında olduğu iddiasıyla kadastro tespitinin iptaline orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Katılan davacılar ise 04/07/2008 tarihli harçlı dilekçeleriyle miras nedeniyle taşınmazda hisseleri bulunduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
    Mahkemece, katılan davacıların davasının reddine ve dava konusu.... parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağının (kadastro tespitinin) iptali ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve katılan davacılar ...ile ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31.10.2011 tarih, 2011/11947- 12337 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: ""...Dava konusu..... ada 61 parsel sayılı taşınmazın tespit maliklerinden olan ..... ölü oldukları belirtilerek taşınmaz diğer tespit malikleri ile birlikte adlarına tespit edilmiştir. Yapılan incelemede mahkemece ölü.....mirasçılarının davaya dahil edilmeden, yokluklarında delil toplanıp, keşif yapıldığı ve bu şekilde taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi..."" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde, davacıla.... ile asli müdahil davacılar ... ile ..."ın davalarının sübut bulmadığından ayrı ayrı reddine, ... ada 61 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitindeki gibi aynı vasıf ve mahiyette tespit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 19.11.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    ....
    Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır şöyleki; davacı ... Yönetiminin iddiaları usulünce incelenmeden davanın reddine karar verilmiş olup, orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın genel eğiminden bahsedilmiş ancak eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği usulünce açıklanmamış, taşınmazın niteliğinin saptanması bakımından bulunduğu yeri kapsar, en eski tarihli hava fotoğrafları incelenmemiş, hükme dayanak orman bilirkişi raporunda 1985 ve 2005 tarihli hava fotoğrafları dikkate alınmak suretiyle taşınmazın orman olmadığına kanaat getirilmiş isede bozma kararından önce 2007 tarihli orman bilirkişi raporunda 1952 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu taşınmazın orman vasfında olduğunun açıklanmış olduğu gözönüne alındığında raporlar arasında çelişki olduğu ve bilirkişilerce en eski hava fotoğraflarının değerlendirilmediği anlaşılmakla yapılan bu eksik inceleme nedeniyle taşınmazın evveliyatının orman olup olmadığı husunda tereddüt oluşmuştur.
    O halde, mahkemece dava konusu taşınmazı gösterir en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında halen...ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin hava fotoğrafları ve memleket haritalarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Ayrıca kadastro mahkemesinin düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğu gözardı edilerek tespit maliklerinin ölü oldukları bu nedenle mirasçıları adına tescil hükmü kurulması gereği dikkate alınmaksızın tespit gibi tesciline karar verilmesi de hatalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi