21. Hukuk Dairesi 2019/50 E. , 2019/7883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi;
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin vergi kaydının başladığı 11/10/1994 tarihi olduğunun tespiti ile dava tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
B)Davalı Cevabı;
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 04/10/2000 tarihi öncesi kayıt ve tescili olmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
İlk Derece Mahkemesince," Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının, zorunlu Bağ-Kur sigortalılık koşullarını oluşturduğu ve vergi kaydının başladığı 10/11/1994 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun TESPİTİNE,
2-Davacının, dava tarihi olan 27/02/2015 tarihini takip eden ay başı olan 01/03/2015 tarihinden itibaren 5781 primi ödenmiş gün sayısı üzerinden kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının TESPİTİNE," karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Davalı kurum vekili özetle, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediği, davacının 27/06/1997- 02/10/2000 tarihleri arasında yanlış sigorta sicil numarası üzerinden ödemeleri görünmekte ise de bu ödemelerin ne kadarlık süreyi karşıladığının tam olarak açıklığa kavuşturulmadığı ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince "Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE," karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı Kurum vekili, istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği nedenlerle temyiz yoluna başvurmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesi ile; "31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz" hükmü getirilmiştir.
Hukuk yargılamasında, mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi mevzuat yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o mevzuat hükümleri uygulanır. Mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan işlemlerin hukuken bağlayıcı olup olmadıkları ve sonuçları, bu tarihten sonra dahi, yapıldıkları sırada yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenir.Ayrıca, 01/04/1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20/04/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22/03/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
1479 sayılı Yasa"ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04/10/2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04/10/2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02/08/2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 26/06/2006 tarihli bildirgesine istinaden 04/10/2000 tarihinde 1479 sayılı kanun sigortalılığının başlatıldığı, davacının hatalı bağ-kur sicil numarasına 1997-1998 yıllarında prim ödemelerinin bulunduğu, davacının sigorta başlangıcının 10/11/1994 tarihine çekilmesi talebinin 04/10/2000 tarihinden önce kuruma başvurusu olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, davacının 10/11/1994-31/12/2010 tarihleri arasında fırın imalatı ve montaj işinden vergi kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.Somut olayda, davanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesinin yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, dava açılmadan önce davacının davalı Kurum"a yaşlılık aylığı başvurusu yapmasının gerekliliğine ilişkin bir şartın mevcut olduğu gözetilmeden, yine bağ-kur sigortalılığının başladığı tarih belirtilmiş ise de bitiş tarihi belirtilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, davacının dava tarihi itibariyle Kuruma yaşlılık aylığı başvurusu olmadığından yaşlılık aylığı talebinin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek, bağ-kur sigortalılık sürelerinin tespiti yönünden ise; davacının 10/11/1994 tarihinde başladığına karar verilen bağ-kur sigortalılığının ( kurumca kabul edilen süreler hariç) hangi tarihte bittiğini belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurumum bu yönleri amaçlayan temyiz irazları kabul edilmeli ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G) SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.