(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/9788 E. , 2013/11960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davalılar ... Genel Müdürlüğü ve ... ve ark. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Otluk Köyünde 1963 yılında yapılarak 1967 yılında kesinleşen arazi kadastrosu sonucunda kişiler adına tesbit ve tapuya tescil edilen 37800 m² yüzölçümündeki 132 sayılı parselin yörede 1997 yılında yapılan ifraz ile oluşan 264, 265 ve 266 sayılı parseller, davalılar adlarına tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 27.06.2001 günlü dava dilekçesiyle taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.06.2011 gün ve 2011/3091-7718 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: [14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen "bu hüküm iddianın ve taşınmazın niteliği ile Devlet yada diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 10 maddesindeki (Bu Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır.) hükmü, Anayasa Mahkemesinin 12/5/2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararı ile iptal edilmiş, yine Anayasa Mahkemesinin 12/5/2011 gün ve 2009/31-27 (yürürlüğü durdurma) sayılı kararı ile (bu madde ve ibarenin uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç ve olanaksız durum ve zararın önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazetede yayımlanacağı güne kadar yürürlüğün durdurulmasına karar verilmiştir.
Değinilen yönler gözetilerek, davacı ... Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yerlerden olduğu iddiasında bulunulduğu ve bu tür iddiaları içeren davalarda, yargısal uygulamada istikrar kazandığı üzere, 10 yıllık hak düşürücü süre ile bağlı kalınmaksızın her zaman dava açılabileceği gibi, hak düşürücü sürenin geçtiği de ileri sürülemeyeceğinden (H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101, 05.05.1999 gün ve 1999/1-302 -258, 05.05.1999 gün ve 1999/1-304 -260, 30.06.1999 gün ve 1999/1-544-561, 22.03.2000 gün ve 2000/1-209-180, 27.02.2002 gün ve 2002/1-19-97, 09.06.2004 gün ve 2004/1-335-354, Yargıtay 7. H.D."nin 09.12.2006 gün ve 2006/4206-4268, 14. H.D."nin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034 ve 20. H.D."nin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261 sayılı kararları) mahkemece işin esası incelenerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü 265 nolu parselin tamamının, 264 nolu parselin ise 04.06.2010 günlü fen bilirkişi krokisinde (A3) ile gösterilen 3852,00 m², (A4) ile işaretli 213 m², (A5) ile işaretli 499 m², 266 nolu taşınmazın (A1) ile işaretli 11065 m²"lik kısmının tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalılar D.S.İ Genel Müdürlüğü ile ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazlardan 265 sayılı parselin tamamen, 264 ve 266 sayılı parsellerin ise (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden oldukları, (B) bölümlerinin orman sayılmayan alanda kaldıkları, dayanak Ocak 1963 tarihli 6 nolu, ilk geldisi K.Evvel 1315 Yoklama 18/19 nolu 4595 m² yüzölçümlü, dere, yol ve kişi sınırlı olan tapu kaydı, taşınmazların öncesi orman sayılan yerlerden olduğu saptanan bölümlerine uysa bile 4785 sayılı Kanun ile hukukî değerini yitirdiği ve ormanlarda sürdürülen zilyetliğe de değer verilemeyeceği belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalı gerçek kişilerden ve ...Genel Müdürlüğünden onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 19/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.