Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9713
Karar No: 2013/11964

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9713 Esas 2013/11964 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/9713 E.  ,  2013/11964 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Bölgede 2008 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... Köyü, 101 ada 108 parsel sayılı 3331,61 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliğiyle Hazine adına tesbit edilerek, 10.06.2008’de tapuya kaydedilmiş; 101 ada 110 parsel sayılı 869650,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise, kadastro sırasında tutanak düzenlenmeden 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince orman niteliğiyle 27.07.1993’de Hazine adına tapuya aktarılmıştır.
    Davacı, 03.05.2010 tarihli sulh hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesiyle; çekişmeli 101 ada 108 nolu taşınmazın tamamen, 101 ada 110 nolu parselin ise yaklaşık 5091,20 m²lik bölümünün zilyetliğinde bulunduğunu iddia ederek tapularının iptaliyle adına tarla niteliğiyle tescillerini istemiştir.
    Sulh hukuk hakimliğince, çekişmeli yerlerin değeri gözetilerek görevsizlik kararı verilmiş, yargılamaya asliye hukuk mahkemesinde devam edilmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 101 ada 110 sayılı parsel yönünden açılan davanın reddine; 101 ada 108 parsel bakımından açılan davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline ve davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1991 yılında 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
    1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu 101 ada 110 nolu parselin 1991 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince kesinleşen orman sınırı içinde olması nedeniyle tapu kütüğüne aynen aktarılması amacı ile kadastro tesbit tutanağı düzenlenmeden ve 101 ada 110 parsel numarası verilerek sınırlandırıldığı, orman kadastrosunun 1993 yılında kesinleştiği, bu tarihte taşınmazın orman niteliğini kazandığı, bu tarihten sonra 3402 sayılı Kanunun 16/D maddesi atfıyla 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereği tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabileceklerinin düzenlendiği, davacının 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra, ayrıca zilyetliğe dayanarak dava açtığı anlaşılmakla mahkemece davacının davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...’ın 101 ada 110 nolu parsele yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin çekişmeli 101 ada 108 sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Mahkemece, dava konusu yerin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; uzman orman bilirkişisi memleket haritası ile
    kadastro paftası ölçeklerini eşitleyerek birbiri üzerine aplike etmeden çekişmeli taşınmazın konumunu memleket haritası üzerinde lokal olarak gösterdiği gibi mahkemece dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu geniş pafta örneği ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilerek bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmamış, mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları, çekişmeli yerin eskiden beri arpa, buğday ekilerek davacı tarafından kullanıldığını açıkladıkları halde, tesbit bilirkişileri çalılık olduğunu ve kullanılmadığını, üzerindeki kestaneleri topladığını bildirdiklerinden beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya, çelişkili ifadelere dayalı hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, geniş pafta örneği ile komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı(Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 101 ada 108 nolu taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapıları, bitki örtüsü ve çevreleri incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın miktarı ve konumuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı, orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli; zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı yönünden ziraatcı bilirkişiden rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; mahalli bilirkişi, zilyetlik tanıkları ve tesbit bilirkişiler taşınmaz başında dinlenmeli,; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ...’ın 101 ada 110 nolu parsele yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin 101 ada 108 sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 19/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi