(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/8702 E. , 2013/11985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Mahallesinde kain, 105 ada 1 parsel ve 128 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 353048,89 m² ve 6705,81 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 105 ada 1 sayılı parsel orman, 128 ada 1 sayılı parsel hali arazi niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle lehine edinme koşulları oluşan üç parça taşınmazının, kadastro sırasında dava konusu 105 ada 1 ve 128 ada 1 sayılı parseller içinde tesbit gördüğü iddiasıyla taşınmazların tapusunun kısmen iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, fen bilirkişisinin 26/04/2011 tarihli raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 102,33 m² ve (B) ile gösterilen 479,14 m²’lik bölümlerin (fen bilirkişi krokisinden (A) ve (B) bölümlerinin 128 ada 1 sayılı parsel içinde olduğu anlaşılmıştır) ve 105 ada 5 sayılı parselin batısında kalan fen bilirkişinin 26/04/2011 tarihli ek raporunda (A) ile gösterilen 861,77 m²’lik bölümün [fen bilirkişi krokisinden (A) bölümünün 105 ada 1 sayılı parsel içinde olduğu anlaşılmıştır] tapularının iptali ile davacı gerçek kişi adına kayıt ve tesbitine (tesciline), aynı rapora ekli krokide (C) ile gösterilen 11,85 m²’lik bölümün davacıya ait 128 ada 9 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı gerekçesiyle bu bölüm yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.03.2012 tarih ve 2011/14217 Esas 2012/3241 Karar sayılı ilâmı ile 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak kurulan hükmün onanmasına, 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen ve 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " 1) Davalı ... adına tesbit gören 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen 102,33 m²’lik bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, krokide (A) ile gösterilen 102,33 m²’lik bölüm hakkında kurulan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Mahkemece, 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen 861,77 m²’lik bölümünün kültür arazisi olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu bölüm yönünden de davanın kabulüne karar verilmişse de, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, davacı ...’nin 105 ada 1 sayılı orman parselinin krokide (A) ile gösterilen 861,77 m²’lik bölüme yönelik olarak zilyetliğe dayanarak açtığı davanın, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dinlenme olanağı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, bu bölüme yönelik açılan davanın kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
3) Mahkemece, 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen 179,14 m²’lik bölümünün kültür arazisi olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu bölüm yönünden de davanın kabulüne karar verilmişse de, mahkemece, zilyetlik yönünden yapılan araştırma ve soruşturma yetersizdir. Zira
yerel bilirkişilerin beyanları soyut nitelikte gerekçesiz olaylara dayanmayan sözlerden ibarettir. Öte yandan mahkemenin kabulü ziraat bilirkişi raporu ile de uyumlu değildir.
Mahkemece, 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen 179,14 m²’lik bölümü yönünden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Bilirkişi krokisinde (C) ile gösterilen ve davacı adına tesbit gören 128 ada 9 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan yer, dava konusu olmadığı halde bu bölüme yönelik olarak hüküm kurulması da doğru olmadığı""na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişisinin 26/04/2011 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 102,33 m2 alanın tapusunun iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesbitine,
Fen bilirkişisinin 26/04/2011 tarihli ek raporunda (A) harfi ie gösterilen 105 ada 5 sayılı parselin batısında kalan 861,77 m2 talebin reddine,
Fen bilirkişisinin 26/04/2011 tarihli ek raporunda (C) harfi ile gösterilen 11,85 m2 kısmın davacıya ait olduğu sabit olmakla bu kısım yönünden açılan davanın reddine,
Fen bilirkişisinin 09/05/2013 havale tarihli raporunda 128 ada 1 sayılı parsel içerisinde (B) harfi ile gösterilen 479,14 m2 alanın tapusunun iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesbitine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetlik nedeniyle kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsellerden 105 ada 1 sayılı parsel orman alanı içinde, 128 ada 1 sayılı parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, 06.03.2012 tarih ve 2011/14217 Esas - 2012/3241 Karar sayılı bozma kararında belirtildiği üzere 128 ada 1 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 102,33 m2 yüzölçümlü bölüm hakkında verilen hükmün onandığı halde, mahkemece hükmünün 1. bendinin 1 paragrafında yeniden hüküm kurulması, 3. paragrafında ise (C) harfi ile gösterilen 11,85 m2 yüzölçümlü bölümün davacı adına tesbit gören 128 ada 9 sayılı parsel içinde kaldığı, dava konusu olmadığı halde, bu bölüme yönelik hükmün kurulması, ayrıca 1 bendin 1. ve 4. paragrafında ... adına kayıt ve tesbitine şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1 bendin 1. ve 4. paragrafında ... adına kayıt ve tesbitine şeklinde hüküm kurulmuş ise de tapu kaydına ... adına tapuya tesciline yazılması ve 1 bendinin 3. paragrafının hükümden çıkarılarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.