3. Hukuk Dairesi 2013/14590 E. , 2013/17228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin murisi .........."ın, davalıların murisi ............"a ait .....İlçesi ....."nde bulunan 27, 42, 48, 338, 370, 378, 399, 432, 443, 513, 554, 621, 638, 640, 812, 814, 821 parsel sayılı taşınmazların tamamını haricen satın aldığını, bunun içinde ............"a 24.000 TL para ödediğini, ancak davalıların tapuların devrini gerçekleştirmedikleri gibi taşınmazların satış bedeli olan parayı da iade etmeyerek sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek; 24.000,00-TL "nin ödendiği ....09.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın ... yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, ayrıca iddia edildiği gibi müvekkilinin murisi ile davacıların murisi arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; “…Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Davacılar, muris babaları .........."ın, dava konusu taşınmazları 2004 yılında davalıların murisi ............’dan 24.000,00 TL bedelle satın aldığını iddia etmiş ise de, dava konusu taşınmazlar tapuludur. Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmeler Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 (Türk Borçlar Kanunu 237), Tapu Kanununun 26 maddesi uyarınca resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. ....07.1940 tarih, 1939/... E., 1940/77 K. Sayılı ... İçtihadı Birleştirme kararına göre, harici satışın hüküm ifade etmemesi halinde taraflar, satışın kanıtlanması durumunda verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilirler. Davacılar iddialarını, muris
babaları ile davalıların murisi arasındaki haricen satış sözleşmesine dayandırmış, ancak buna dair yazılı bir sözleşme sunmamışlardır. Dosyaya sunulan, noterde düzenleme şeklinde yapılmış vekaletnamenin ............’ın üzerine kayıtlı taşınmazların satımına ve bedelini kabza ..........’ı yetkili kılan vekaletname olduğu, bu vekaletnamenin taşınmazların ..........’a satıldığına dair bir bilgi içermediği, yine dosyaya sunulan banka hesap cüzdanı, havale dekontu ve bononun ödeme sebebi içermediği, öte yandan ödendiği iddia edilen paranın kime ve ne şekilde ödendiğinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde ispatlanamadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacıların murisi .......... (alıcı) ile davalıların murisi ............ (satıcı) arasında şifahi olarak yapıldığı ileri sürülen harici satım sözleşmesinin, satıcının ve ölümü ile mirasçıları olan davalıların edimini ifa etmemesi nedeniyle ödenilen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, tarafların mirasbırakanları arasında yapıldığı ileri sürülen satış sözleşmesi; konusunu oluşturan taşınmazların tapu sicilinde kayıtlı bulunması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26 maddesi uyarınca resmi şekilde düzenlenmediğinden geçersiz olup, davacı taraf öncelikle taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin varlığını, sonrasında ise kararlaştırılan satış bedelinin ödendiğini ispat etmelidir.
Davacı tarafın bu iddiasını ispat için dayandığı aynı mahkemenin 2008/26 Esas 2009/75 Karar sayılı dava dosyasına bakıldığında; (davalılardan) ... tarafından (davacılardan) ... aleyhine açılan dava ile iş bu davaya konu taşınmazlara vaki el atmanın önlenmesinin talep edildiği, taşınmazların haricen satın alındığının ileri sürülmesi üzerine tanık olarak dinlenilen (davalılardan) ... ve ...’ın, babaları olan ............’ın taşınmazlarını 2004 yılında ..........’a 24.000 TL bedelle sattığını, satış bedelinden ....000 TL nin babaları tarafından alındığını, geriye kalan ....000 TL nin ise ...’a ödendiğini, onun da bu parayı ...’a verdiğini beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Yine dosyaya sunulmuş olan; keşidecisi .........., hamili ... olan 01.....2005 vade tarihli ve ....000 TL bedelli bonoda “Bedeli malen ahzolunmuştur.” kaydının yer aldığı, bu nedenle teslim alınan mal karşılığında düzenlendiği karine kabul edilen bononun, mecburi dava arkadaşı olan davalılardan .......in yukarıda açıklanan (mahkeme dışı) ikrarı ile örtüştüğü görülmektedir.
Bundan ayrı, davalıların mirasbırakanı ............’ın, .......Noterliğince düzenlenen ....09.2004 tarih ve 644 yevmiye sayılı vekaletname ile davaya konu taşınmazların satışı hususunda davacıların mirasbırakanı ..........’ı vekil olarak tayin ettiği sabittir.
Tüm bu açıklama ve tespitler karşısında; davalıların mirasbırakanının, davaya konu taşınmazlarını 24.000 TL bedel karşılığında davacıların mirasbırakanına şifahi sözleşme ile sattığı, satış bedelinden ....000 TL nin davalıların mirasbırakanına, ....000 TL nın ise mirasçılarına ödenmiş bulunduğu ispat edilmiştir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.....2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.