20. Hukuk Dairesi 2013/7769 E. , 2013/12041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1959 yılında yapılan kadastro sırasında ...Köyü, 1387 parsel sayılı 13.400 m² yüzölçümündeki taşınmaz, T. Evvel 306 Y.tarih 78 sıra numaralı tapu kaydı ve 538 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... adına tesbit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra satış yoluyla davalıya geçmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın, kesinleşen orman tahdidi içinde kalan kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen ve orman bilirkişileri tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 6.931 m² yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptal edilerek, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu yere yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş; davalı tarafından hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.09.2006 tarihli ve 2006/10192 E. - 11748 sayılı kararı ile “Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporun yetersiz olduğu, bu sebeple yeniden taşınmaz başında keşif yapılarak yöntemine uygun şekilde tahdit haritası, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının uygulanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A), (C1) ve (C2) ile işaretlenen sırasıyla 8.151,46 m2, 863,01 m² ve 630,02 m² yüzölçümlü bölümlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu yere yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş, davacı ve davalı tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine 20. Hukuk Dairesinin 20.10.2011 tarihli ve 2011/5588 E. -11873 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; Orman Yönetimi bozma öncesi aleyhteki kararı temyiz etmediğinden ve bozma sonrası da aleyhinde hüküm kurulmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ..."un temyiz itirazlarına gelince; Orman Yönetimi, bozma öncesi aleyhteki kararı temyiz etmemiş ve mahkemece de bozma ilâmına uyulmakla gerçek kişi yararına usûlî kazanılmış hak oluşmuştur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda anılan ilkeye ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ne var ki; “Usûlî Kazanılmış Hak” davaların uzamasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul görmüş usûl hukukunun vazgeçilmez ana temellerinden olup, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usûl işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade eder.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan inceleme ve uygulama sonucu çekişmeli taşınmazın (A), (C1) ve (C2) ile işaretlenen kesimlerinin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı belirlenmiş ise de, bozma öncesinde çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretlenen 6.931 m² yüzölçümlü bölümünün kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı gerekçesiyle orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir. Aleyhteki bu kararı Orman Yönetimi temyiz etmediğinden davalı kişi yararına oluşan usûlî kazanılmış hak ilkesi gözetilerek, çekişmeli taşınmazın bozma öncesinde hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 03.06.2005 havale tarihli rapor ekindeki krokide (A) ile işaretlenen 6.931 m² yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemce bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulü ile Dalaman İlçesi, Kızılkaya Köyü, Sabunlu Tepeardı Mevkii, 1387 parsel sayılı taşınmazın 03.06.2005 havale tarihli teknik bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 6931 m² tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, bu kısma yönelik yapılan davalının müdahalesinin men"ine,
Bozma öncesinde (C1) ve (C2) harfli yerler hakkında karar verildiğinden ve bu yerlere ilişkin bozma ilamında bir hüküm bulunmadığından bu yerlere ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edimiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 1995 - 1996 yılları arasında yapılıp kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına göre, Orman Yönetimi, birinci bozma öncesi verilen Mahkemenin 2004/224 - 2005/181 sayılı aleyhteki kararı temyiz etmediğinden ve hükmüne uyulan 20. Hukuk Dairesinin 2011/5588 - 11873 sayılı kararında bu nedenle Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, bozma sonrası da aleyhinde hüküm kurulmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 23.12.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.