21. Hukuk Dairesi 2019/4098 E. , 2019/7894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, %5 hazine teşvik priminden yararlanabileceğinden ödenen 32.413,09 TL"nin davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde Maliye Bakanlığı hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Kurum yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Davacı vekili, 5510 sayılı Yasa"nın 81 ve 89. maddeleri kapsamında, müvekkili şirket için %5 oranında prim teşvikinden faylandırılmayı, fazladan ödenen 32.413,09TL prim kesintisinin, davalı ... Kurumundan tahsilini talep etmiştir.Mahkemenin 05/04/2016 tarihli kararında, Hazine yönünden davanın kabulüne, ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin 27/02/2018 tarihli kararında, Hazine aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... yönünden ise yapılan ihale işi nedeniyle mevzuat kapsamında beş puanlık Hazine yardımından yararlanma şartlarının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ifade edilerek bozmaya karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyan Mahkemece bu defa 18/04/2019 tarihli kararında, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 7103 sayılı Kanun"un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanun"a eklenen ek 17/4 maddesi kapsamında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği gerekçesiyle, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı SGK yönünden ise davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
2- 27.03.2018 günlü 30373 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 17. maddesi ile prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanabileceği halde yararlanmayan işverenlere belirlenen şartlarda prim teşviki, destek ve indiriminden istifade etme imkanı tanınmıştır. Ek 17. maddede aynen; “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir.Dosya kapsamına göre, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın ek 17. maddesi kapsamında Kuruma yapılan başvuru ve neticesine ilişkin herhangi bir evrak bulunmamaktadır. Bu kapsamda, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın Ek 17. maddesine göre Kuruma başvurunun bulunup bulunmadığının ve başvuru var ise sonucunun ..."ndan sorulması, Kurum tarafından talebin kabul edilmesi halinde karar verilmesine yer olmadığına, aksi halde işin esasına girilerek karar verimmesi gerekir.2- Davacı vekili, Mahkeme"nin 01/10/2015 tarihli ara kararı üzerine, 15/02/2016 havale tarihli dilekçesi ile Maliye Bakanlığı"nın (Hazine) davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Türk Usul Hukuku Sisteminde, bazı istisnai haller dışında, “dâhili davalı” müessesesi bulunmamaktadır. Mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebilir. İhtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu hallerde, bir dava açıldıktan sonra davalı tarafı değiştirmek ya da mevcut davalı taraf yanına bir başka davalı taraf ilave etmek, ıslah suretiyle dahi mümkün değildir. Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması olanağı yoktur. Somut olayda, mahkeme ara kararına istinaden davacı vekili tarafından verilen dahili dava dilekçesi sebebiyle dahili davalı lehine vekalet ücreti verildiği anlaşılmaktadır.Yukarıda açıklanan kapsamda, dahili davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının ve davalı ..."nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.