3. Hukuk Dairesi 2013/15016 E. , 2013/17356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalının tarımsal sulama abonesi olduğunu, 16/01/2009 tarihinde 11.902,10 TL ek tahakkuk borcu çıkartıldığını, 6111 Sayılı Yasa kapsamında 02/01/2012 tarihinde tek seferde 12.926,82 TL ödemesi hususunda anlaşmaya varıldığını, ekonomik zorluk sebebiyle 02/01/2012 tarihinde ödemesi gereken 12.926,82 TL"yi ödeyemediğini, parayı 06/01/2012 tarihinde ödemek isteğiyle davalı kuruma başvurduğunu, davalı kurum tarafından taksit süresi geçtiği gerekçesiyle paranın alınmadığını, borcun 23.000 TL olduğunun bildirildiğini, 6111 Sayılı Yasa"nın 19. maddesini dikkate alarak davacının parayı davalının ....e 25/01/2012 tarihinde gecikme zammıyla birlikte yatırdığını, durumu davalıya bildirdiğini, davalının yine uzlaşma hükümlerinden yararlanılamayacağını belirtip davacıdan 24.007,51 TL para talep ettiğini belirterek bu miktarda borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 6111 Sayılı Yasa"nın 19.maddesinin taksitli ödemelerde uygulanabileceğini, tek seferde ödemelerde uygulanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının fatura borcunu 02/01/2012 tarihinde 12.926,82 TL olarak ödemesinin kararlaştırıldığı, davacının süresi içinde borcu ödeyemediği, yasada açıkça tek bir defada ödeme taahhüdünde bulunan kişilerin süreyi kaçırmaları hali düzenlenmemişse de, 6111 Sayılı Yasa"nın 19. maddesinin taksitli ödemelere ilişkin hükmünün davacıya kıyasen uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 05/12/2008 tarihli ve 16/01/2009 tarihli faturalar sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
.../...
-2-
HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, sadece gecikme zammı hesaplanmış, mahkemece davacının ödemesi gereken elektrik bedeli yönünden ayrıca inceleme yaptırılmamıştır. Mahkemece davacının ödemesi gereken elektrik bedelinin uzman bilirkişilere ayrıca ve denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak ve aralarında elektrik mühendisi ve mali müşavirin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği alacak miktarının 6111. sayılı kanun hükümlerine ilişkin taraf itirazları da değerlendirilek; hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.