17. Hukuk Dairesi 2015/6533 E. , 2015/11522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada; davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin kullandığı motorlu bisiklete çarpması nedeniyle 09.02.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve maluliyet oluştuğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla geçici işgöremezlik nedeniyle 500 TL, kalıcı işgöremezlik nedeniyle 500 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, 20.000 TL manevi tazminatın davalı ..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.11.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 94.643 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davacının olay sırasında kask kullanıp kullanmadığı, kullanıyor ise bunun teknik şartnameye uygun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün %100 nispetinde kusurlu olduğu ve davacının daimi çalışma gücünü %57,6 oranında kaybettiği gerekçesiyle, maddi tazminat davasının kabulü ile, 93,773 TL maddi tazminatın davalı ..."den olay tarihi olan 09/02/2008 tarihinden itibaren, davalı ...."den ise (870,00 TL kazanç kaybı hariç) maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulmak koşuluyla davalılardan müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 08.04.2013 tarihli, 2012/7104 Esas, 2013/6433 Karar sayılı bozma ilamında; "... maluliyet oranının Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, yaşam sürelerinin de, PMF yaşam tablosuna göre hesaplanması gerektiği, maluliyetin kaza sırasında başa alınan darbeden kaynaklanması nedeniyle davacının kask takarak kendi can güvenliği için gereken önlemi alıp almadığının araştırılması, takmamış ise hesaplanacak tazminattan olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 44. maddesi uyarınca uygun bir hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine işaret edilmiştir.
Bozma kararından sonra asıl dava ile birleştirilmesine karar verilen, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/484 Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde verilen kararın bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılaması sırasında müvekkili hakkında bozma ilamından önce düzenlenen raporda sürekli iş göremezlik oranının %57.6 olarak belirlenmesine karşılık, bozma ilamından sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda %67 olduğunun tespit edilmesi nedeniyle tazminat talebi için ek dava açma ihtiyacı doğduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla, sürekli işgöremezlik nedeniyle 20.000 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, 7.787 TL maddi tazminatın ise davalı ..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama sonunda; bozma kararı öncesi hükmedilen maddi tazminat miktarının davalı tarafça temyiz aşamasında yapılan ödeme ile karşılandığı gerekçesiyle asıl davada talep edilen maddi tazminat istemi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 10.000 TL manevi tazminatın davalı ..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin birleşen 2014/484 Esas sayılı davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine ve bozma ile kesinleşen hususlara ilişkin yeniden inceleme yapılamayacağına, davalı ... şirketinin kaza tarihi itibariyle sorumlu olduğu poliçe limiti 100.000 TL olup davacı tarafça her zaman talep edilmesinin mümkün olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı ... şirketi tarafından temyiz aşamasında yapılan ödemenin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir. Ancak, davalı ... şirketi tarafından, 19.01.2012 tarihli kararın temyiz aşamasında icra takibine konulması nedeniyle, 14.03.2012 tarihinde 80.000 TL ödeme yapılmıştır. ... uzmanı bilirkişi raporunda, yargılama aşamasında yapılan ödeme yasal faiz uygulanıp güncelleme yapılarak tazminattan mahsup edilmiş ise de, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelere faiz uygulanarak güncelleme yapılması doğru değildir. Mahkemece, yargılama aşamasında yapılan ödemelerin faiz uygulanmaksızın hesaplanan tazminattan mahsubu için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; ilk karar davalı ... şirketinin sigortalısı davalı ... lehine bozulduğu, bozma öncesi hükmolunan maddi tazminat miktarının davalı tarafça temyiz aşamasında yapılan ödeme ile karşılandığı gerekçesiyle maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine
yer olmadığına dair karar verildiği halde, bozma sonrasında yapılan yargılama giderlerinden ve davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinden davalı ... şirketinin de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.