Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4279
Karar No: 2020/1624

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4279 Esas 2020/1624 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/4279 E.  ,  2020/1624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALILAR : ... V.D.
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ -TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil;olmadığı takdirde bedel davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali-tescil isteğinin reddine; bedel isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil;olmadığı takdirde, bedel isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 1580 parsel sayılı taşınmazı davalı ..."a satış suretiyle devrettiğini, yaşadığı maddi sıkıntı nedeniyle güvendiği arkadaşı davalı ..."un bankadan temin edeceği konut kredisini kendisine vermesi, kredi taksitlerinin tarafından ödenmesi, borç sona erdiğinde ise; çekişmeli taşınmazın iadesi hususunda davalı ile vardıkları şifahi anlaşma uyarınca anılan temliki işlemi gerçekleştirdiklerini ,on iki ay boyunca toplam 44.880,00 TL miktarındaki kredi taksidini ortağı bulunduğu Nayman Petrol İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti"ye ait banka hesabından ödediğini, kalan kredi taksitlerinin tamamını davalı ..."un yatırması karşılığında ortağı olduğu şirketten 150.000,00 TL tutarındaki inşaat malzemesinin adı geçen davalıya verildiğini, bu konuda tanzim edilen ve itiraza uğramayan faturayı davalının ticari defterlerine işlediğini, ayrıca, teminat amacıyla davalı lehine 150.000,00 TL bedelli senet düzenlediğini, böylece, davalıya 29.120,00 TL borcu kaldığını, ne var ki, davalının dava konusu taşınmazı muvazaalı şekilde diğer davalı ..."e satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile; olmadığı takdirde, taşınmaz bedelinin davalı ..."tan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., zamanaşımı itirazı ile birlikte satışın gerçek olduğunu, paraya ihtiyacı bulunması nedeniyle daha önce de bir kaç kez borç para verdiği davacıya 21.09.2009 tarihinde banka kanalıyla 50.000,00 TL gönderdiğini, ancak, ödünç aldığı parayı ödeyemeyen ve mali sıkıntıları devam eden davacının çekişmeli taşınmazını satışa çıkardığını, kendisinin de konut kredisi kullanarak dava konusu taşınmazı satın aldığını,konut kredisi bedelinin tamamını bankaya ödediğini, davacının hesabından gönderilen 35.420,00 TL"nin konut kredisi ile ilgisinin bulunmadığını, yine, 11.08.2011 tarihli fatura ile satın alıp bedelini ödediği 134.520,89 TL tutarındaki inşaat malzemesinin ve 150.000,00 TL meblağlı senedin dava konusuyla alakalı olmadığını, davalı ..., iyi niyetli 3. kişi olduğunu ve 230.000,00 TL bedel ödeyerek çekişmeli taşınmazı satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.




    Mahkemece, davacının inançlı işlem iddiasını ispata yönelik yazılı delil ya da delil başlangıcı niteliğinde belge sunamadığı,bu itibarla tanık delilinin de toplanmadığı gerekçesiyle tapu iptali-tescil isteği reddedilmiş; davacının sahibi bulunduğu şirket hesabından 39.424,00 TL kredi ödemesi yaptığının sabit ve çekişmesiz olduğu gerekçesiyle davacının talebi gözetilerek 10.000,00 TL"nin davalı ..."tan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği, toplanan deliller ve eksiğin giderilmesi yoluyla getirtilen belgelerden; davacının maliki olduğu 1580 parsel sayılı taşınmazı 19.03.2010 tarihinde 51.600,00 TL bedel karşılığında davalı ..."a satış suretiyle temlik ettiği, aynı tarihte çekişmeli taşınmaz üzerinde dava dışı HSBC Bank lehine 1. dereceden 224.483,20 TL bedelli ipotek tesis edildiği, zira, davalı ..."un anılan bankadan 16.03.2010 tarihli, 60 ay vadeli ve 170.000,00 TL tutarlı konut finansmanı kredisi aldığı, bilahare, davalının talimatı doğrultusunda 167.600,00 TL kredi bedelinin 19.03.2010 tarihinde davacının hesabına aktarıldığı,davacı ..."ın ortağı aynı zamanda münferiden temsile yetkili bulunduğu Nayman Petrol İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti"ye ait Akbank hesabından 17.04.2012-04.11.2013 arasındaki muhtelif tarihlerde ve değişik miktarlarda toplam 39.424.00 TL"nin "mortgage konut" açıklaması ile davalı ..."un kredi hesabına havale edildiği,adı geçen davalının dava konusu taşınmazı ipotekle yükümlü olarak 27.02.2015 tarihinde 230.000,00 TL bedelle diğer davalı ..."e satış yoluyla devrettiği,13.03.2015 tarihinde son ödeme yapılarak kredinin kapatıldığı ve 21.04.2015 tarihinde taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder.
    Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar.
    Diğer bir anlatımla, bu işlemle borçlu, alacaklısına malını rehin edecek, yani yalnızca sınırlı ayni bir hak tanıyacak yerde, malının mülkiyetini geçirerek rehin hakkından daha güçlü, daha ileri giden bir hak tanır.
    Sözleşmenin ve buna bağlı temlikin, değinilen bu özellikleri nedeniyle, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazın kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı; taşınmazı, inanç sözleşmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar taşınmazı başkasına satmamak ve borç ödenince de geri vermek yolunda yalnızca bir borcu kalmıştır.
    Uygulamada mesele, 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile ilişkilendirilip, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir.
    Somut olaya gelince; taraflar arasındaki ilişki ve çekişmenin çözüme kavuşturulması bakımından yukarıda değinilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge ile ispatı gerekmekte ve fakat böylesine bir belgenin bulunmadığı anlaşılmakta ise de; davacının ortağı ve münferiden yetkili temsilcisi olduğu şirket hesabından 17.04.2012 ila 04.11.2013 arasındaki çeşitli tarihlerde toplam 39.424,00 TL"nin davalı ..."un banka hesabına gönderildiği,bu itibarla, on bir aya ait kredi taksit ödemesinin davacı tarafından yapıldığı dosyaya ibraz edilen EFT makbuzları, HSBC Bank"in gönderdiği hesap hareketleri ve geri ödemelere ilişkin liste içeriği ile sabittir.
    Bu durumda, davalının kullandığı konut kredisi taksitlerinin bir kısmının davacı tarafından ödendiğine ilişkin EFT makbuzları ve banka kayıtlarının delil başlangıcı teşkil ettiği kuşkusuzdur.





    Öte yandan, 6100 sayılı HMK."nin 202. maddesi hükmü gereğince delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunması halinde tanık dinletilmesinin mümkün olduğu da açıktır.
    Hal böyle olunca, mahkemece,davalının hesabına yatırılan paralara ilişkin EFT makbuzları ve banka kayıtlarının delil başlangıcı niteliğinde bulunduğu gözetilerek taraflarca isimleri bildirilen tanıkların dinlenmesi, tüm deliller yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirilerek davacı ve davalı ... arasındaki temlikin inançlı işlem olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, çekişmeli taşınmazın inançlı işlem kapsamında davalı ..."a devredildiğinin saptanması durumunda, davalı ise; son kayıt maliki davalı ..."in iyiniyetli olup olmadığının, bir başka ifadeyle TMK"nin 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının araştırılması, iyiniyetli olmadığı belirlenir ise davacı ile davalı ... arasındaki ödenmeyen borç miktarının saptanması, ödenecek miktar olursa TBK"nın 97.maddesi uyarınca bu miktarı mahkeme veznesine depo etmesi için davacıya süre verilmesi, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz önünde bulundurulmaksızın yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasa"nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi