Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8609
Karar No: 2013/12234

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8609 Esas 2013/12234 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/8609 E.  ,  2013/12234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, ...Köyü 3169 sayılı parselin 3116 sayılı Kanuna göre 1939 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içine alındığını, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapusunun iptalini ve Hazine adına tescilini istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/12/2008 tarihli ve 2008/9031 E. - 17619 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, taşınmazın tapulu olduğu ve 1744 sayılı Kanuna göre yapılan 2. maddesine göre orman niteliğini yitirmiş yerlerin tapu maliki adına orman sınırı dışına çıkarılması gerektiği gerekçesiyle Hazinenin davası reddedilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yerli değildir. Şöyle ki; mahkemece, hükme dayanak alınan uzman bilirkişisinin 30/10/2007 tarihli raporunda çekişmeli 3169 parsel sayılı taşınmazın 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda ... Devlet Ormanı içinde iken, 1982 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılan 2. madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı belirtilmiştir. Ne var ki; dosya içinde 1982 yılında ilk tahdidin aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin yine dava konusu ...Köyü 3169 sayılı parselin tesbit dayanağı olan 06/09/1969 tarih 5 sayılı tapu kaydının ilk oluştuğu günden ibaren tüm gittileri ile birlikte dosyada bulunmadığı için bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli değildir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece öncelikle, 1982 yılında ilk tahdidin aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin Orman Yönetiminden, yine dava konusu ...Köyü 3169 sayılı parselin tesbit dayanağı olan 06/09/1969 tarih 5 sayılı tapu kaydının ilk oluştuğu günden ibaren tüm gittileri ile birlikte ve dava konusu taşınmazdan başka taşınmaza revizyon görmüş ise bu parsellerin tapu kayıtları getirtildikten sonra yeniden yapılacak keşif sonucunda;
    A) Dava konusu taşınmazın öncesi orman olmaması nedeniyle 1744 sayılı Kanunun 2/2. maddesi hükmü gereğince orman sınırının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışına çıkarılmayıp aynı Kanunun 2/1. maddesi hükmüne göre öncesi orman olduğu; ancak, orman niteliğini kaybettiğinden orman rejimi dışına çıkartıldığının saptanması halinde de yine bu taşınmazın, orman sınırları içine alınmasından önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunsa dahi, özel mülkiyete
    konu olmayan ve asıl niteliği orman olan taşınmaz için oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve sahibine hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağından bu tür kayıtlara 1744 sayılı Kanun uygulamasında yine değer verilemeyeceğinden Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekir.
    B) Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2/2. maddesi gereğince bilim ve fen bakımından nitelik kaybetmesi nedeniyle 1744 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince orman reijmi dışına çıkartılan yer olmadığı, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkra hükümlerine uymadığı, yani aslında orman olmadığı ve tapulu bulunduğu halde, yanlışlıkla orman sınırı içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için hukuken orman sayılan yer haline dönüştüğü anlaşılarak, nitelik kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakıldığı, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosunun itirazsız kesinleşmiş olduğu, dayanılan tapu kaydı, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulduğu ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsadığı, dayanılan tapu kaydının 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanun gereği Devletleştirilmemiş ya da devletleştirilmiş sayılmadığı, 3116 sayılı Kanunun Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma kanunu gereğince kamulaştırılmadığı, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 sayılı Kanunun yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlandığının saptanması durumunda ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal edeceğinden, Hazinenin davasının reddine karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1982 yılında ilk tahdidin aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1969 yılında kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; " Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir." hükümünün yer aldığı; somut olayda, Hazine tapuda gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre, Hazinenin 6292 sayılı Kanunun 7/1- a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; Hazinenin açılan davadan vazgeçmiş sayılacağının kanunun âmir hükmü gereği olduğu, buradaki vazgeçmenin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "davadan feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması ve 6292 sayılı Kanun gereğince sonuçlandırılan bu tür davalarda yargılama
    giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması, taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekirken, davalı taraf lehine, Hazine aleyhine 1200,00.-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple; hükmün birinci bendinin kaldırılarak, yerine "Hazinenin 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına" ve dördüncü bendinin kaldırılarak yerine "Taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA 26/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi