Esas No: 2019/117
Karar No: 2021/1824
Karar Tarihi: 15.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/117 Esas 2021/1824 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE ...... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin merkezinin ... olduğunu, özel şirketlere ve devlet dairelerine malzeme temin ettiğini,..... parça nolu sekman takımı piston 0.50 ve.......parça nolu piston sekman takımı ,,,, malzemelerine ilişkin sözleşmede belirtilen şartları taşımaması nedeniyle ihaleyi veren kurumun muayene ve kabul komisyon başkanlığınca muayene muhtırası ile kabul edilmediğinin müvekkiline bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından söz konusu parçalara ilişkin davalı şirkete iade süreci gerçekleştiğini, MSB tarafından davalının ayıplı üretim yaptığı malzemeler nedeniyle ihale sözleşmesinin feshedildiğini, davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen şartlarda ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle maddi zarara uğradığını, söz konusu zararların tazmini için davalıya ihtar çekildiğini belirterek 6.730,00 TL maddi zarar ile şirketin ihalelerden 1 yıllık yasaklılık sebebiyle kar kaybı vs. dolayısıyla uğradığı maddi zararının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL'lik kısmının ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını ve manevi zararlarına karşılık şimdilik 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, müvekkilinin ihale makamı ile imzalanan sözleşmenin tarafı olmadığını ve sorumluluğunun olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında müvekkilinin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, ihale makamı tarafından iade edilen malların müvekkiline iade edilmediği, malzemelerin müvekkili şirket tarafından KDV’si ödenerek satın alındığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında yer alan 10/01/2017 tarihli sözleşmede, ihale dokümanının sözleşmenin eki olduğuna dair bir kaydın bulunmaması, taraflar arasında yer alan sözleşmeye göre ürün ve parça kodu aynı olacak şekilde davalının söz konusu malları yurt dışından ithal ederek davacıya gümrükte teslimini sağlandığı ve sözleşme kapsamında davalı tarafından edimlerinin yerine getirildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece tüm deliller toplanmadan konu hakkında bilirkişi incelemesi dahi yaptırılmaksızın ilk celse eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında müvekkili tarafından iade edilen malların davalı tarafından teslim alındığı, böylelikle ayıp iddiasının davalı tarafından da kabul edildiği, davalının ithalatçı firma olması nedeniyle ayıptan ve zarardan sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin başlığında açıkça idare ile yapılan sözleşmeden bahsedildiği ve taraflar arasındaki anlaşmanın idare için yapılan sözleşme nedeniyle yapıldığının tarafların kabulünde olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki.... başlıklı 10/01/2017 tarihli sözleşme kapsamında kararlaştırılan ürünlerin ayıplı ifası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zarar ile kar kaybı vs. nedeniyle maddi zarardan davalı yanın sorumlu olup olmadığı ve kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki...." başlıklı 10/01/2017 tarihli bir sözleşmenin olduğu, söz konusu sözleşmeye göre 12 kalem sözleşmenin ihale kod numaraları yazılmak suretiyle davalı tarafından davacıya tedariki noktasında anlaşmanın sağlandığı görülmüştür. Taraflar arasında yer alan 10/01/2017 tarihli sözleşmede 12 kalemden bahsedildiği, söz konusu sözleşmede ihale dokümanının sözleşmenin eki olduğuna dair bir kaydın bulunmadığı, davalı tarafından söz konusu sözleşme uyarınca stok kodu ve parça numarası dahil aynı şekilde davacının istemiş olduğu ürünlerin yurt dışından ithal edildiği, gümrükten söz konusu malların davacı tarafından teslim alındığı, söz konusu malların KDV'den muaf olması için .....tarafından ...müdürlüğü'ne 25/05/2017 tarihli yazının yazıldığı ve söz konusu yazı ekinde 12 kalem malın liste halinde gümrüğe bildirildiği ve bu bildirimden sonra söz konusu malların KDV'siz davacıya gümrükte teslim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere taraflar arasında yer alan 10/01/2017 tarihli sözleşmede 12 kalemden bahsedildiği, söz konusu sözleşmede ihale dokümanının sözleşmenin eki olduğuna dair bir kaydın bulunmadığı, bu sebeple idare tarafından kabulün davalı tarafından taahhüt edilmediği sabittir.
Ayrıca ihale makamına davacı tarafından yapılan itiraz sırasında iadeye konu ürünlerin ayıplı olmadığı belirtilerek itirazda bulunulmuştur. Bununla birlikte idare tarafından davacıya iade edilen davalı tarafından sipariş edilen mallar davalıya iade faturası başlıklı fatura ile iade edilmiştir. Davalı tarafından söz konusu malların geri alınmasının iade olarak yorumlanamayacağı, KDV'si ödenerek malların satın alındığı savunulmuştur.
Mahkemece taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmaksızın, ticari defterler incelenmeksizin eksik inceleme ve araştırma hüküm tesis edilmiştir. Özellikle söz konusu iade faturasının ticari defterlere kayıt şekli ve bu fatura kapsamındaki ürünlerin ayıbın kabulüne dair bir iade mi yoksa davalı yanın savunduğu gibi satın alınma olarak mı değerlendirileceği üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6.maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen delillerin “hiçbirinin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin uyuşmazlığın çözülmesi için taraflarca gösterilen delillerden hiç birinin toplanmaması ya da deliller bütünü ile çözüme ulaşılabilecek hallerde bu bütünü oluşturan delillerden “birinin” toplanmamış olması halleri olduğu söylenebilir. Bu anlamda hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerden “birinin” toplanmamasını da 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi tarafların ticari defterlerinin karşılıklı olarak incelenmesi, iade faturasının taraf defterlerinde kayıt durumunun araştırılması zorunlu olup yukarıda anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delilin toplanmaması ve bu delile ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi,....Karar sayılı ve 11/09/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 15/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.